* Fener yönetimi ve medya Türkiye'nin en sportmen seyircisini 3 günde canavara çevirdi... * Turgay Demirel, Ergin Ataman'dan nefret ediyor. Ona kupa vermemek için salondan kaçtı... * Normalde Demirel görevden alınırdı ama Türkiye'de spordan sorumsuz bir devlet bakanı var
_Basketbol Ligi'nde Efes Pilsen'in Fenerbahçe Ülker'i yenerek şampiyonluğa ulaştığı maçın bitiş düdüğüyle birlikte istenmeyen olaylar çıktı. Köşenizde siz de olaylar yaşanabileceğini belirtmiştiniz ve nitekim ortaya büyük bir rezalet çıktı. Uygar bir batı ülkesi olsaydı, bu işler zaten olmazdı ya, diyelim oldu, ertesi gün Turgay Demirel görevden alınmıştı.
Spor Bakanı Faruk Özak hâlâ "Efendim soruşturma yapacağız, araştıracağız" diyerek lafı uzatıyor. 'Türkiye şampiyonuna kupa vermeden salondan kaçan bir adamın Türkiye Federasyon Başkanlığı görevinde kalması nasıl mümkün olabiliyor?' diye ben Faruk Özak'a soruyorum! Bütün basketbol camiası biliyor ki Turgay Demirel aslında kaçmadı. Turgay Demirel, Ergin Ataman'dan nefret ediyor, ona kupa vermemek için terk etti. Efes, Türkiye Kupası'nı alırken de salonda yoktu. Bunlar tesadüf değil. Turgay Demirel ile Meriç Tunca arasında geçen telefon konuşmasını terbiyeye sığan bölümlerini Meriç internette yazdı. Bana da telefonda anlattı. Turgay Demirel'in Ergin Ataman için hangi sözcükleri kullandığını gayet iyi biliyorum. Ama görünen o ki Türkiye'de Basketbol Federasyon Başkanı yok, Spor Bakanı da yok! Teslim olmuşlar. Bu olayın temizlenmesi lazım. Geçen hafta çarşamba gecesi Fenerbahçe'nin salonunda Türk spor tarihinin en büyük ayıplarından birisi yaşandı. Bu ayıbın iki sorumlusu var: 1- Aziz Yıldırım ve yanındaki tetikçileri. 2- Bunların yalakası medya. "Hakemin kararı doğruydu ama o düdüğü çalmamalıydı" diyecek kadar aşağılaşan medya. Sıkıyorsa yazsınlar bakalım: '90+3'te penaltı verilir mi?' diye. Futbolda yazamıyorlar da basketbolda nasıl utanmadan sıkılmadan yazıyorlar bunu!.. Aziz Yıldırım'a yaranmak için. Böyle bir terbiyesizlik olur mu? Spor etiği, medya etiği, gazetecilik etiği nerede? Adamın yüzü kızarır. "Karar doğru ama çalmasaydı o düdüğü. Başkaları çalmıyordu!.." diyor. Çalmayanları yerin dibine sok. Çalan hakemi alkışla. 'Helal olsun. Fatih Söylemezoğlu. Bir tek sen çalabilirdin düdüğü ve çaldın' de. Gazetecilik bu. Hayır, gazeteci Aziz Yıldırım'ın yalakası, sayfalarını ona tahsis etmiş. Aziz Yıldırım ve yanındaki tetikçileri hedef göstermiş Ergin Ataman'ı ve Kaya Peker başta olmak üzere, Efesli basketbolcuları...
TUZAĞA DÜŞTÜLER Ondan sonra bu tahriklere kapılan zavallı seyirci kurban ediliyor maçın sonunda. Gazeteleri açıyorum herkes Fener seyircisine saldırıyor. Fener seyircisi kurban gece avcı değil! Tuzağa düşürüldü. Fenerli medya ve Fener yönetim kurulu tarafından tuzağa düşürüldü. Bu temizliği kim yapacak; Spor Bakanı yapacak. O Spor Bakanı hiçbir şey olmamış gibi oturuyor. Çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi, pazar, pazartesi; 6 gün geçti! Spor Bakanı'na sorarsan Türkiye'de bir şey olmadı!.. O zaman Spor Bakanlığı'nı lağvetsinler. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı yok Türkiye'de, spordan sorumsuz bir devlet bakanı var!
FENER YALAKASI _Bir başkalarının başarısını kabullenememe, çekememe gibi bir sorumuz var gibi!.. Kazananı niye alkışlayamıyoruz? Fenerbahçe deplasmanda 2-0 galipti. Kendi sahasında 2 maç oynayacaktı. 'Deplasmanda 2 maç kazanan takım, kendi sahasındaki iki maçı daha rahat kazanır, 4-0 bitirir seriyi' diye düşünülüyordu. Fenerbahçe sahasında durum 2-2'ye geldi ve o seyirci en ufak bir çirkin hareket yapmadı. O seyirci maçın bitmesine 1 dakika, 1.5 dakika kala yenilgiyi kabullendi ve salonu sessiz sedasız terk etmeye başladı. Türkiye'de gördüğüm en sportmen seyirciydi, Fenerbahçe seyircisi. O seyirciyi 3 günde canavara çevirdi Fener yönetimi ve Fener yalakası medya. Benim yazım var, "Ben gider o Fener seyircisinin arasında otururum, maç seyrederim, Galatasaraylı Hıncal Uluç olarak. Bana bu güveni verdiler" dedim. Böyle bir seyirci vardı tribünlerde. Fenerbahçe'nin kendi sahasında maç 2-0'dan 2- 2'ye gelirken... Ama öyle laflar ettiler ki Fener yöneticileri (!) ve onların YALAKASI medya o seyirciyi bu hale getirdiler. Ondan sonra da kendi yarattıkları canavara "Aaa bu canavarmış" dediler. Frankenstein suçlu değildir. Suçlu Frankenstein'i yaratan doktordur. Canavar doktordur. Bu canavarı yaratan doktor Frankenstein'lar, yalaka medya ve hedef gösteren Fener yönetimidir.