_İngiltere'deki iki temsilcimizden Tuncay küme düştü, Tugay futbolu bıraktı. Tugay'dan başlayacak olursak, futbolun beşiği sayılan bir ülkede uzun yıllar futbol oynamasının ve bu kadar kendini sevdirmesinin büyük bir başarı olduğunu söyleyebilir miyiz? İngiltere'deki Tugay'ın futbolu ile İstanbul'daki Tugay'ın futbolu çok farklı.İngiltere'deki hocaları Tugay'ın kafa yapısını değiştirdi. Daha aktif, daha hızlı oynamaya başladı. Türkiye'deki Tugay topu ayağına alacak, etrafında bir tur atacak, geriye dönecek, pas verecek. İleriye oynamayı ve ayağında lüzumsuz top tutmamayı öğrendi. Tempoyu, ritmi düşürmemeyi öğrendi. Ama 39 yaşına kadar futbol yaşamını sürdürmesinin sırrı bence eşidir (Etkin Kerimoğlu). Fatih hocanın başarısında Fulya'nın nasıl inkar edilmez başarısı varsa, Tugay'ın başarısında da eşinin rolü inkar edilmez. Çok düzenli bir hayat yaşadı Tugay. Karısı ona fiziğinin en üst düzeyde kalmasını sağlayacak maddi, manevi bir yaşam ortamı temin etti. Yabancı bir ülkeye adapte olmak, yerleşmek, onun dilini, geleneklerini, göreneklerini öğrenmek, İngiltere'de İngiliz gibi yaşamak kolay değil. Bu başarıda Etkin'in rolünün çok önemli olduğunu düşünüyorum.
_Tuncay yanlış bir seçim mi yaptı? Hayır. Yanlış değil. Yanlışı yapan Tuncay'ı kaçıran Fenerbahçe. Bir Tuncay olsaydı, Fenerbahçe bu ligde şampiyon olabilirdi.