* Bütün takımda bir düşüş varsa antrenöre bakmak lazım. Demek ki Uygun, 34 haftalık ligi taşıyabilecek bir program yapmamış * Spor programlarını seyrettim tüylerim ürperdi. Türkiye'de sporu bilen, bilerek konuşan yorumcu yok
_Sivas sahasında ilk kez yenildi ve bu sezon ilk kez üst üste 2 mağlubiyet gördü. Kağıt üzerinde nispeten kolay görünen maçları kaybetmiş oldu ve avantajını yitirdi. Sivas yarıştan kopuyor mu? Bülent Uygun taşıyamıyor. Kim ne derse desin Sivas'ın çok iyi bir kadrosu var ama bu kadroyu iyi kullanabilecek istikrarı sağlayamadı. Benim "Milli Takım'da rahat rahat oynayabilir" dediğim adamlar var. Mesela Hayrettin, mesela Abdurrahman, mesela Mehmet Yıldız. Bunları tanıyamıyorum son haftalarda. Bütün futbolcularda böylesine bir düşüş olduğu zaman antrenöre bir bakmak lazım. Demek ki 34 haftalık ligi taşıyabilecek bir program hazırlığı içinde olmamış. Gerek fizik, gerekse moral açısından. Mehmet Yıldız'ın o maç sonundaki hali takımın fizik ve moral kondisyonunun sıfır olduğunun bir kanıtı. Sivas şampiyonluğa fizik olarak da moral olarak da hazır değil.
_Uygun'un "Şampiyon belli, birinci kim bilmiyorum?" açıklaması futbolcularda bir rehavete mi yol açtı? Bu görüşe katılmıyorum. Bir teknik direktörün ya da bir yöneticinin şampiyonluk iddiası içinde olması bence doğru bir şey. Hoca "Biz şampiyonuz" dediği için futbolcular eleği asacak değiller. Böyle bir şey olur mu? Bunlar çocuk değiller. Bunlar büyük paralar kazanan profesyoneller. Mehmet Yıldız'ın şu hali transfer değerini yarıya düşürdü. Sivas'ı geç, kendi marka değerini düşürüyor adam! İkide bir "Endüstriyel futbol, endüstriyel futbol" diyoruz. Bunun içinde futbolcunun marka değeri de var. Onun için bunu geçiniz. Bu ucuz eleştirilerle ortaya çıkıldığı zaman gerçek eleştiriler kayboluyor. Ben Bülent Uygun'un yerinde olsam gülerim. "İşte böyle eleştiriyorlar" diye. Sivas ligin sonunu getiremiyor. Bin 500 metrelik yarışın bin 400 metresini gayet iyi koşmuş, birinci olarak gelmiş, 'Yarışı kazanır artık' dediğin zaman son 100 metreyi yürümeye başlamış. O zaman adamın antrenöre sorarlar: 'Sen bu takımı bin 500 metreye göre hazırlamamışsın.' Biz Yücel Kop'u niye eleştirdik: Dünya Şampiyonası'nda son 100 metreyi koşamadı Süreyya da ondan. Son sprinti yapacak hali yok Sivas'ın. Moral olarak da yok, fizik olarak da yok. O zaman antrenöre sorarlar. Yoksa antrenör tabii ki iddialı olacak. Adnan Polat, "Galatasaray 20.45'te şampiyon olacak" dediği zaman bütün millet Adnan Polat'ı omuzlarda taşımadı mı? Şimdi Bülent Uygun söyleyince niye kabahat oluyor?
TAHMİN ETMEK ZOR _Beşiktaş ve Fenerbahçe kupa finalinde karşılaşacak. Fenerbahçe'nin 26 yıllık kupa hasreti var, Beşiktaş ligin rövanşını almak, sezonu çifte kupa ile kapatmak istiyor. Favoriniz var mı? Türkiye'de hiçbir maç, hiçbir tahmine sığmaz. Futbolun bu kadar kötü oynandığı bir ülkede, hiçbir şey tahmin edilmez. Ben Mustafa Denizli'nin ne yapacağını tahmin edemiyorum, Aragones'in ne yapacağını tahmin edemiyorum. Hakemlerin ne yapacağını tahmin edemiyorum. Mesela bu hafta Sivas'ın yenilmesindeki en önemli unsurlardan birisi de hakem. Bu kadar açık seçik, bu kadar net bir penaltı nasıl verilmez? Orada skor değişse sonuç çok farklı olabilirdi. Ama Sivas'ın başına geldiği için ve Sivas'ta olduğu için kimse üstüne gitmiyor. Bu olay kupa maçında Fenerbahçe'nin başına gelseydi, hakem penaltıyı vermese ve Beşiktaş da kupayı alsa yıkılırdı Türkiye. Sivas olunca salla gitsin.
_Geçen hafta maçların aynı saatte oynanması gerektiğini söylemiştiniz. 30. haftada maçlar aynı saatte oynandı ama bu defa da 'Maçları seyredemiyoruz' şeklinde serzenişler yükselmeye başladı. Seyredemeyeceksin. Dünyanın her yerinde böyle. Dünya Kupası'nda bile grup maçlarının sonuncusu aynı saatlerde oynanıyor. Bir takım dedikoduları önlemenin başka bir yolu yok. Siz hangi maçı izlemeyi tercih ettiniz? Ben Galatasaray'ı seyrettim. Çünkü neticede ben 90 Dakika'nın yorumcusuyum ve dolayısıyla 90 Dakika'da bana Galatasaray'ı soruyorlar. Ondan sonra da diğer maçlar hakkında 'fikrim olsun' diye spor programlarını seyrettim. Senelerden beri seyretmiyordum. Seyrettiğim zaman tüylerim ürperdi. Türkiye'de sporu bilen, bilerek konuşan yorumcu yok. Nasıl saçmalıyorlar inanamadım! Herkes tabelacı olmuş. Bir maç için yorum yapıyor, sonraki maç tabela başka bir şeyi gösterdiği için ilk maç için söylediklerinin tam tersini söylüyor insanlar. "Sivas büyük bir gerilim içinde oynuyordu, bu nedenle dezavantajlıydı" diyor, öbür taraftan "Ankaraspor'un hiçbir iddiası yoktu bu da Beşiktaş'ın büyük avantajıydı" diyor. Yani iddian varsa streslisin, iddian yoksa bu defa umursamazsın. Peki ne zaman iyi oynayacak bu takımlar? İki takım da iyi oynayamıyor. Böyle bir yorum olur mu? 'Beşiktaş çok kısmetli Ankaraspor'la oynuyor, Sivas kısmetsiz çünkü şampiyonluğa oynuyor!' 'Stres' dediğimiz şey, gerilim yaratan şey, adrenalin yaratan şey ya zararlıdır, ya faydalıdır. Beşiktaş maçında Beşiktaş'ın lehine, Sivas maçında Sivas'ın aleyhine. Bu nasıl yorum! Aynı adam yapıyor bu yorumu, düşünebiliyor musun?
_Bu hafta Sivas diğerlerinden 1 gün önce oynayacak. Bu adaletsizlik yaratmaz mı? O kadar önemli değil. Sivas da Beşiktaş da şampiyonluğa oynadıklarına göre birbirlerine göre maç oynayacak halleri yok. Diyelim Sivas, cumartesi günü maçı kaybetti, 'Beşiktaş da kaybedeyim' diye mi oynayacak!
