* Tartışmalar kırmızı gören oyuncular üzerinde dönüyor. Bence onlar kurban. Onları kurban edenlerin başında da hakem geliyor * Başından sonuna laçka bir yönetim gösterdi. Daha 5. dakikada maçı eyyam içinde yöneteceğini ortaya koydu * İpin kopmasına neden olan ikinci unsur seyirciydi. Ali Sami Yen'e kendilerini eğlendirmeye gidiyorlar. Takıma hiçbir katkıları yok
-Galatasaray-Fenerbahçe derbisine son dakikalarda çıkan meydan kavgası damgasını vurdu. Ayakların konuşmadığı yerde yumruklar konuşuyor galiba!.. Bu noktaya nasıl gelindi? Ayaklar zaten konuşmuyordu ki!.. "Maçın sonucu beni gerçekten ilgilendirmiyor" derken çok samimiydim. İşte ortaya çıkan tablo bu!.
. Bugün kimse maçı konuşmuyor, herkes olayları konuşuyor. Çünkü maçta konuşulacak bir şey yok. Ama olayları konuşanlar da bence hatalı konuşuyorlar, yanlış konuşuyorlar. Olayları çıkaran futbolcular üzerinde dönüyor genelde tartışmalar. 'Semih mi, Emre mi kabahatli, Lugano mu, Arda mı kabahatli' diye. Bence o kırmızı kart görenler kurbanlar. Onları kurban edenlerin başında da o kırmızı kartları gösteren hakem geliyor. Başından sonuna laçka bir yönetim gösterdi. Daha 5. dakikada Fırat Aydınus dedi ki 'Ben bu maçı başından sonuna eyyamla yöneteceğim.' Futbolcu daha birinci hamlesinde hakeme çözer. Daha 5. dakikada yan hakemi neredeyse dövecek olan Sabri'ye sarı kartı gösteremezsen sonunda işte böyle 4 kırmızı kart göstermek zorunda kalırsın. Orada Sabri'ye sarıyı çekseydi bu iş biterdi, çekemedi. Sabri'ye o sarıyı çekemediği için uzun süre de kart gösteremedi, uzun süre kart gösteremeyince de futbolcular, 'Biz hakeme her şeyi yaparız' dediler ve hava giderek gerginleşti, sonunda da inceldiği yerden koptu. Tabii ipi incelten sadece tek başına hakem değil, ikinci incelten de Ali Sami Yen'deki kötü seyirciydi. 'Ali Sami Yen'deki kötü seyirci' derken derbi Ali Sami Yen'deydi de onun için. Dünkü maç İnönü'de olsaydı 'İnönü'de' diyecektim, Kayseri'de olsaydı, 'Kayseri'deki kötü seyirci' diyecektim. Çünkü Türkiye'de seyircinin birbirinden farkı yok. Seyirci oraya kendini eğlendirmeye gidiyor, takımına yararlı olmaya değil. Derbideki Ali Sami Yen seyircisi başından sonuna Galatasaray'a zararlı bir seyirci. Basit bir örnek vereyim.
RTÜK SEYREDİYOR Emre'nin Fenerbahçe'ye geldiğinden beri oynadığı maçları hatırlayın. Eli belinde, santra yuvarlağının etrafında dolaşır, hırsı olmayan, koşmayan bir görüntü veriyordu. Fenerbahçe'nin ilk oyuncu değişikliğinde 'Emre çıkar' denilen adam hayatının en iyi maçlarından birisini oynadı. Niye? Çünkü o seyirci daha birinci dakikadan itibaren Emre'yi hırslandırmaya başladı ve Emre'ye adrenalin yüklemesi yaptı. Emre'ye adrenalin yüklemesi dopingdir. Galatasaray seyircisi Emre'yi dopingliyor, 'Galatasaray'a karşı iyi oynasın' diye! Böyle bir seyirci olabilir mi? Yaptıklarıyla, küfürlerle, pisliklerle, sahaya attıkları maddelerle Galatasaray'ın gelecek maçlarında stadının kapatılmasına ve seneye UEFA'da yarışmasını dahi zora sokacak işler yapıyor. Galatasaray'ın iyi oynadığı dakikalarda dahi takımı destekleyeceğine, coşturacağına iğrenç arabesk şarkılarla kendini eğlendiriyor. O arabesk şarkıların sahada oynayan futbolcuya hiçbir faydası yok. Bunun farkında değil. Oraya eğlenmeye, vakit geçirmeye gelmişler. Vakit geçirmenin yolu da sövmek ve şarkı söylemek. Yoksa takımla herhangi bir alakaları yok. Şimdi o seyirci habire ortamı gerdi, hakem bütün bunlara izin verdi, sonunda kıyamet kopunca o kıyametin ortasındaki 4 futbolcu kurban oldu. Böyle bir şey yok.
-Kavganın ortasında yer alanlar milli oyunculardı. Bu aynı zamanda 'Amansız ol' reklamının bir yansıması mıdır? Yok. 'Amansız ol' reklamını futbolcuların seyrettiğini sanmıyorum. 'Amansız ol' reklamını halkımız seyretti. Türk reklamcılık tarihinin en çirkin, en kötü, en ayıp reklamıdır. Aslında o reklamı yayınlayan televizyonlara ceza verilmesi lazım. Bugüne kadar reklam yüzünden pek çok ceza verdi RTÜK... Niye bu reklama vermiyor? Bu ülkede futbolda şiddeti önleme yasası var. Bu yasaya aykırı bir reklam üstelik... Sadece RTÜK'ün yasalarına aykırı değil, ülkenin yasalarına da aykırı bir reklam yayınlanıyor ve RTÜK seyrediyor. RTÜK, Allah'lık bir kurum. Kızmasın bana Zahit Akman ve arkadaşları... Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesi televizyonu izliyorum, Geciktirici bilmem ne reklamı... Akşam saat 06.00'da. Çoluk çocuk, kadın, erkek derbiyi izlemek için televizyonun başında! 'Geciktirici sprey' reklamı yayınlanıyor ve RTÜK'ün umurunda değil. İsmen ve şahsen soruyorum Zahit Akman'a şimdi ben: Bu umurunuzda değilse sayın Zahit Akman, ne umurunuzda!.. Televizyonda, dizilerde bir sürü sahneye niye mozaik konuluyor o zaman!.. Saat 06.00'da geciktirici sprey reklamı serbestse bu ülkede, Lig TV bunu rahatlıkla yayınlayabiliyorsa, bu ülkenin en az 10 milyonu 18 yaşından genç, televizyon başındayken bu reklam yayınlanabiliyorsa ve bu sizi rahatsız etmiyorsa bana bir söyleyin, ne rahatsız eder!.. O zaman RTÜK niye var? İşte o zaman bu reklamlar da yayınlanır.
