Beşiktaş'a son dakikayı bekleyen "yarı resmi şampiyon" gözüyle bakabiliriz. Bu sıfat, bu hafta Denizli deplasmanında büyük ihtimalle "resmi" şampiyonluğa dönüşecek. İşi buraya getirmiş bir takımın, küme düşme korkusu olmayan bir rakip önünde puan kaybetmesi pek mümkün görünmüyor. Kaybettiğini varsayalım... Sivasspor'un da İstanbul'da Galatasaray'ı yenme garantisi yok. Yendiği takdirde bile averajla Beşiktaş'ı geçmesi olsa olsa mucize olur. Trabzonspor bir sürpriz yapar mı? İmkansız. Fenerbahçe'yi yense bile averajı şampiyonluğa yetmez. Ama şu var... Trabzonspor, kendisini Şampiyonlar Ligi'ne taşıyacak lig ikinciliği biletini kaparsa kesinlikle sürpriz olmaz.
Kişisel görüşüm ilk üç sıranın Beşiktaş, Trabzonspor ve Sivasspor şeklinde olacağıdır. Beşiktaş'ın şampiyonluğunda aslan payı kuşkusuz teknik direktör Mustafa Denizli'nin olacak. O olmasa Beşiktaş son haftaya böyle bir konumda giremezdi. O geldikten sonra Yusuf ve Ernst transfer edilmese Beşiktaş Denizli ile de şampiyon pozisyonuna gelemezdi. Demek ki Beşiktaş yönetimi de 7'nci haftada Denizli'yi takımın başına getirmekle doğru yapmış ve şampiyonlukta 2'nci derecede pay sahibi olmuş. Mustafa Denizli, Galatasaray ve Fenerbahçe'den sonra Beşiktaş'ı da zirveye taşıyan ilk yerli hoca olarak tarihe geçti. Zaten bu işi başaran yabancı teknik adam da yok. 27 maçta 54 puan... Bu, maç başına 2 puan ortalaması demek. Bu, aynı zamanda Beşiktaş'ta çifte kupalı ilk yerli teknik direktör demek. İşte tarih böyle yazılır.