Beşiktaş Fortis Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe'yi ezdi geçti. Oyunun ilk dakikalarında rakibinin yüklenmeye çalıştığını gören Kartal, Holosko ve Bobo'nun kontrataklarıyla "Üstüme fazla gelme, başına iş alırsın" der gibiydi. İlginç olan şu ki maçın açılış golü kontratakla değil Yusuf'un araya attığı bir pasın direkt kaleye gitmesiyle geldi. "Volkan Babacan bu golü nasıl yedi" diye sormuyorum, "Aragones yanlış Volkan'ı seçti" diyorum. Golden sonra Bobo kale önünde ıskalamasa Beşiktaş farka gidecek ama olmadı. Buna karşılık Fenerbahçe son bir gayretle beraberlik için girişimlerde bulundu. Beşiktaş da garip şekilde geri çekildi. Alex'in topsuz oyunda hiç olmaması ve Güiza'ya destek vermemesi Fenerbahçe'nin gol şansını tesadüflere ya da rakibin yapacağı büyük bir hataya bırakıyordu. Nitekim Beşiktaş defansı da böyle bir hatayla gole davetiye çıkardı ve Güiza ile durum eşitlendi.
En çok Zan'ı beğendim Sonra yine bildik manzara vardı sahada. Fenerbahçe kendi yarı alanında etkisiz paslaşmalar yaparken Beşiktaş Bobo, Holosko, Tello, Üzülmez ve Ekrem ile yüklendi. Bobo istediği açıyı bulduğu ilk pozisyonda maçı kotaran, Fenerbahçe'yi oyundan düşüren golü attı. Bu gol aynı zamanda Bobo'yu kupanın kralı yapıyordu. Ardından, direkten dönenler, karşı karşıya atılamayanlar derken Beşiktaş'ın farka gideceği her halinden belli oluyordu. Nitekim Yusuf yine usta işi yaptı ve topu resmen Bobo'nun kafasına nişanladı. Kendi seyircisinin de yuhalamaya başladığı Fenerbahçe, tek kelimeyle dağıldı. Holosko farkı üçe çıkarınca Atatürk Stadı'nın Fenerbahçe taraftarına ait olan bölümü boşalmıştı bile. Evet, Beşiktaş sezonun ilk kupasını müzesine götürmeyi başardı. Böylece son lig maçının rövanşını da almış oldu. Ben bu maçta en çok Gökhan Zan'ı beğendim. Müthiş oynadı. Cisse, Tello, Holosko ve Bobo da öyle..