İki teknik direktörden birisi bolluktan, diğeri yokluktan kurdukları kadroları sahaya çıkardı. İlk yarıyı seyredince F.Bahçe'yi yıllardır takip eden biri olarak inanın çok şaşırdım. Aman Allahım o ne pas trafiğiydi öyle! Beşiktaşlı oyuncuların başı döndü. Sarı-lacivertli takımda iki uzun stoper Edu ve Lugano yok. Onların yerine Yasin ve Gökhan Gönül görev yaptı. Uzun boylu Beşiktaş forvetlerinin aksine F.Bahçe defansının boy ortalaması 1.60 filandı! Siyah-beyazlı takım buna rağmen kanattan yapılan hiçbir ortaya kafa vuramadı. F.Bahçe'de dün gece Deivid dışında kötü oynayan oyuncu yoktu. Hepsi canla başla mücadele etti ve savaştı. Özellikle Semih, F.Bahçe için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Güiza, Türkiye'de toplam 7 gol attı. İkisi Beşiktaş'a nasip oldu! Göbekte oynayan Selçuk ve Emre, pres bile yapmadan top kaptılar! Beşiktaş inanılmaz pas hatasıyla oynayan bir takım. Bunu fark eden sarı-lacivertliler yorulmadan, bol pas yaparak rakibi boğdu.
Yıldırım'dan özür dilerler İkinci yarı Mustafa Denizli "klasik" değişikliğini yaptı. Delgado'nun yerine Yusuf'u oyuna aldı. Siyah-beyazlı takım yine "yalandan" saldırmaya başladı. Yalandan diyorum çünkü şuursuzca saldırıyorlar. Holosko'nun attığı golde bile ortada bir pozisyon yoktu. Holosko golü kişisel becerisiyle yaptı. F.Bahçe bu sezon belki şampiyon olamadı ama şampiyonu "belirleyici" olacak! Yapmayı beceremedi ama bozmayı pekala becerdi! Şimdi oyunculara sormak lazım, "Şimdiye kadar neden böyle oynamadınız?" diye. Denizli'nin teknik direktörlük kariyerini, "şans" üzerine kurulu. Buraya kadar da "balıyla" getirdi. Ama şampiyonluk için en önemli maçı kaybetti. Eee şans melekleri de bir yere kadar. Birazını da sen yapacaksın! Bu maçtan sonra en çok merak ettiğim şey, Aziz Yıldırım-Yıldırım Demirören görüşmesinden bir "anlam" çıkartmaya çalışanların ne söyleyeceğidir! Eğer birazcık utanmaları varsa Aziz Yıldırım'dan özür dilerler. F.Bahçe camiası kimseyle pazarlık yapmaz. Bu böyle biline!..