Sivasspor maçı da hak etti, şampiyonluğu da. 4 Eylül Stadı'nda dün bordo-mavili futbolcular bırakın şampiyonluğu, o şanlı Trabzonspor formasını bile hak etmediler. Tribünlerde "Uzun ince bir yolda, omuz omuza destan yazıyoruz" pankartı vardı. Hakikaten Sivasspor destan yazıyor. Hem de şımarmadan, hedefe emin adımlarla ilerleyerek. Maça gelecek olursak... Kırmızı-beyazlılar adım attırmadı Trabzonspor'a. Sivasspor 3 gol attı, 6 gol de atabilirdi. Seyirci mükemmel ve inanmış. Sivasspor'da kaledeki Petkoviç'ten en uçtaki Mehmet Yıldız'a kadar hepsi bir saniye bile durmadı. Makine düzeninde tıkır tıkır oynadılar. Sezon başından beri olmayan orta sahasına çare bulamayan Ersun Yanal'a karşı, Bülent Uygun "Boynuz kulağı geçer" örneği ders verdi. Yanal'ın iyi bir antrenman hocası olduğunu yazıyorduk. Bunu dün bir kez daha gördük. Haftalardır dökülen Colman ile Selçuk'a nasıl bu kadar dayanılabilinir? Vallahi hayret. Bordo-mavili takımın savunması felaket, orta saha yok, ilerisi ise hayali fener. Bu Trabzonspor mu şampiyon olacak? Kendimizi kandırmayalım.
Gelecek korkusu Sivasspor maçı geride kaldı. Bence "Şampiyonluk" hayali de uçup gitti. Bundan sonrası önemli. Yanal'ın, sanal olmadığını kanıtlaması için hiç olmazsa lig ikinciliğini yakalatması gerek takımına. Ama bu Sivasspor maçındaki Trabzonspor ile zor. Sezon başından beri yazıyoruz "Böyle olmaz" diye. Akademik antrenör Ersun Yanal ise "Hayır bu işi ben bilirim" diye diretiyor. İşte Trabzonspor'un hali ortada. Esas tehlike bugünden itibaren bordo-mavili takımın kapısında. Kırmızı alarm verilmeli. Yoksa uçup giden hayallerin yanı sıra gelecek korkusu da başlayacak.