Fenerbahçe adına gecenin tek olumlu yanı alınan üç puandı. Emre, Alex ve Lugano gibi önemli eksikler düşünüldüğünde sarı-lacivertli takımın zorlanacağı belliydi. Sezon başından beri söylediğimiz gibi takımın yedek kulübesi oldukça yetersiz. Josico, Ali Bilgin ve Gökhan Emreciksin gibi isimler ilk 11'e girdiklerinde oldukça sırıtıyorlar. Aragones'in Fenerbahçe'ye oynatmak istediği futbolun ne olduğu da tam olarak belli değil. Aragones'in çalıştırdığı İspanya Milli Takımı bol pas yapan, topa sahip olan bir takım görüntüsü veriyordu. Ama Fenerbahçe'de bunu göremiyoruz. Zaten bunu oynayacak kalitede bir orta saha da yok Fenerbahçe'de. Dün akşam da topa daha çok sahip olan takım Eskişehirspor'du. Bu görüntüde Fenerbahçe'nin iyi kontrataklar yapmasını boşuna bekledik. Diğer yandan, mücadele olarak da artık puan kaybına tahammülü olmayan bir takım görüntüsü de sahada yoktu.
Josico ilk 11'e nasıl girer Yaşından dolayı 'Baba' diye hitap ettikleri Roberto Carlos takımın en çok mücadele eden ismiydi. Semih, sahada ne yaptığını bilen ve topu da olumlu kullananan bir isimdi. Güiza'ya verdiği gol pası mükemmeldi. Güiza da tıpkı Bursaspor maçında olduğu gibi, karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu ağlara gönderdi. Kamuoyunun aksine morali yerinde bir Güiza'nın bu takıma faydalı olacağı görüşündeyim. Asıl sorun, Semih'siz bir 11 olmayacağı düşünüldüğünde Alex-Semih-Güiza üçlüsünün beraber nasıl kullanılacağı. Aragones'in Josico tercihi de son derece anlamsızdı. İki maç evvel Kocaeli karşısında en kritik zamanda kimseye danışmadan oyundan çıkıp takımını 10 kişi bırakan bir futbolcunun, değil 11'de yedek kulübesinde bile yeri olmamalı. Takım kalan son 8 maç için yoluna en azından biraz daha özverili futbolcularla devam etmelidir.