Önceki günkü Fotomaç'ta Emre Belözoğlu ile ilgili imzamı taşıyan bir yorum ve haber yayınlandı. Sevgili Emre, yememiş içmemiş yazdıklarıma internet sitesinden cevap vermiş. Bak Emre kardeşim... 1-Haber ile yorum yazmak arasındaki farkı siteye yaptığın açıklamayı yazıya dönüştüren Mehmet Çatay'a sor. O sana anlatsın. Ne de olsa eski gazetecidir! 2-Bu iki yazının birbirleriyle zıt söylemler içermesi çok normal. Çünkü biri "haber" diğeri "yorum" özelliği taşıyor. Yazdığım yorum sadece ve sadece benim görüş ve düşüncelerimi yansıtıyor. 3-Haberin içerisinde seninle röportaj yaptığımı gösteren her hangi bir ifade yok. Yakın çevrene ve arkadaşlarına söylediğin sözlerden oluşuyor. 4-"Kayseri maçında meydana gelen olayları sürdürmek ve büyütmek adına yapılan bu tür haberler hem oyunculara hem de Türk sporuna büyük zarar veriyor" demişsin. Yani bizim yazdıklarımız Türk sporuna zarar veriyor da senin yaptıkların vermiyor öyle mi? Burada hırsızın hiç mi suçu yok Emre kardeşim? 5-Benim için "Haddini aşmış" ifadesini kullanmışsın. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Yaptıklarıyla haddini aşan biri varsa o da sensin. Ben kimseye "kol hareti" yapmadım. Kimseye "Pis zenci" demedim. Kimsenin kafasını kesmekle tehdit etmedim. Hiçbir gazeteciye "Seni sabaha kadar döverim" demedim!
Paranın hakkını ver 6-Son olarak... Fenerbahçe'den yıllık 3 milyon 500 bin euro alıyorsun. İki hafta önce sen, Arda, Okan, bir halı sahada futbol oynadınız. Halı sahanın futbolcular için ne büyük bir tehlike olduğunu bilmeyen yok. Ya sakatlanırsan... Şampiyonluk yolunda doludizgin giden takımına, sana çuvalla para veren yönetimine, senden çok şey bekleyen taraftarlara ayıp değil mi? Boş konuşma, aldığın paranın hakkını ver!