Yazıya bir soruyla başlamak istiyorum. "Bu maçta Güiza ilk 11'de olsaydı skor ne olurdu?" Hep söylüyoruz, yazıyoruz: Bu F.Bahçe Semih'siz olmaz! O; takımın ruhu, canı, ciğeri, her şeyi... Asist yapıyor, gol atıyor, takımı toparlıyor. Bir futbolcunun direkt oynaması için daha ne yapması gerekiyor? Asbaşkan Şekip Mosturoğlu'nun, "Birkaç futbolcu kadro dışı bırakılacak" açıklaması, F.Bahçeli oyuncuların gözünü korkutmuş! 'Azizsilin'den sonra şimdi de 'Şekipsilin' sinemalarda! "Zayıf" Hacettepe'yi gole boğdular, herkese birbirinden güzel goller izlettirdiler. Dün takımına küsüp maça gelmeyenler neler kaçırdılar bir bilseniz... Bir sezonun en güzel gollerini bir maça sığdırdılar desek yeridirF.Bahçe, ayağa pas yaparak pozisyon bulan bir takım. Eğer pres yapılıp, rahatsız edilmezlerse herkese dün geceki tarifeyi uygularlar. Ama nerde Hacettepe gibi takım? Buradan Erdoğan Arıca'ya birkaç sözüm var. Bu takımın kalecisi nasıl bir kaleci, defansı nasıl bir defans ve sen nasıl bir teknik direktörsün? Ben Erdoğan hocanın yerinde olsam maçtan sonra hemen istifa eder, şansımı başka bir sektörde arardım.
Her şey var, hoca yok Alex'le Semih'in ne kadar iyi anlaştıklarını umarım artık Aragones de görür. Bu müthiş ikiliyi, vatandaşı Güiza'nın sevdasına harcamaz. F.Bahçeli oyuncuların atılan ilk golün ardından yedek kulübesi giderek "kadro dışı" bırakılması muhtemel arkadaşlarına sahip çıkmaları gecenin olayıydı. Bu takımda ruh var, iyi futbolcular var, arkadaşlık, dostluk var ama teknik direktör yok! Bu böyle biline... Bütün F.Bahçe sevdalılarının "Sevgililer Günü" kutlu olsun!