Sivasspor karşılaşması, hem F.Bahçeli futbolcular hem de Aragones için "Sırat Köprüsü" tadında bir maçtı. Olası bir puan kaybında ortalık karışacak, bazı futbolcular kadro dışı bırakılacaktı. Yani bir anlamda sarı-lacivertli futbolcular bu galibiyetle "kendilerini" kurtardı! Maçın ardından Uğur Boral bir açıklama yapmış, "İyi konsantre olduğumuz zaman çok iyi işler yapabiliyoruz. Kimse F.Bahçe ile ilgili alaycı bir şekilde konuşamaz. Konuşulursa da böyle bir skor ortaya çıkar" demişti. Uğur'u, G.Birliği'nden beri tanırım. İyi, hoş çocuktur. Bak Uğurcum, iyi oynadığın bir maçtan sonra böyle açıklamalar yaparsan adama sorarlar: "Daha önce neden konsantre olmadınız?" Asbaşkan Şekip Mosturoğlu'nun açıklamalarından sonra mı, yoksa kadro dışı haberlerinin gazetelerde yayımlamaya başlamasından sonra mı "konsantre" olmaya karar verdiniz? Konsantrenin sözlük anlamı yoğunlaşma. Acaba siz şampiyonluğa mı, yoksa kadro dışı kalmamaya mı yoğunlaştınız?
Kim daha yabancı? Skibbe'nin gidişiyle Süper Lig'de tek yabancı çalıştırıcı Aragones kaldı. 70'lik Dede, tüm olumsuzluklara rağmen yabancısı olduğu Süper Lig'de mücadele etmeye çalışıyor. Peki, bazı şeylere tek "yabancı" o mu? Başkan Aziz Yıldırım, aksini iddia etse de futbola yabancı! En çok yabancı futbolcu transferini isteyen ancak en kötü yabancıları bir çuval yabancı para vererek getiren F.Bahçe yönetimi, adrese teslim transfere yabancı! Takımdaki Brezilya tayfası Aragones'e, F.Bahçe taraftarı Avrupa'da kupaya, sarılacivertli yönetim yaklaşan başkanlık seçimleri öncesi muhalefete yabancı! Futbolcular şampiyonluk ruhuna, Güiza gole yabancı! Ha unutmadan söyleyeyim, bu satırları okuyarak bana eleştiri maili atmaya hazırlanan okuyucular da gerçeklere yabancı! Aragones tek yabancı kalmış çok mu?