Başkentin "suni" çimleri miydi sadece suni olan? Alex suni, Uğur suni, Deivid suni, her maç 70 metre yaptığı bindirmelerine alıştığımız Gökhan suni! Aragones ise en hakiki suni! Tek gerçek var o da F.Bahçe'ye karşı etmesi gerektiği gibi mücadele eden Samet Aybaba'nın takımı. Oysa F.Bahçe maça iyi başladı. Ayağa pas yaparak ve kalabalık bir şekilde hücum ederek pozisyon da buldular. Ama bu sadece 15 dakika sürdü. Cem Can'ın kontrolünde nefes bile alamayan Alex oyundan iyice düşünce onun görevine de Semih soyundu. Böylece asli görevi olan gol atmayı unutuverdi! İlk yarının sonuna kadar F.Bahçe forvetsiz oynadı. G.Birliği takım olarak iyiydi. Korkusuzca F.Bahçe'nin üzerine gittiler. Skorun kısır kalması ise başta Djite olmak üzere beceriksizlikleriydi. F.Bahçe gibi bir takım karşısında bu kadar pozisyon bulursan atacaksın arkadaş!
Yalan rüzgarı! Eee herkes 7 gol birden sıkıştırdığınız Hacettepe değil! Bir haftalık "yalan rüzgarı", pres yapan, koşan G.Birliği karşısında bitiverdi. Puan durumunda üstünde olan, şampiyonluk yarışındaki rakibin Trabzon yeniliyor, sende; puan durumunda altında olan takıma yeniliyorsun. "Altüst olmak" bu olsa gerek! Bu arada G.Birliği'nin genç futbolcusu Soner'e herkes çok dikkat etsin. Bu çocuk gelecekte büyük futbolcu olacak. Genç yaşına ve F.Bahçe gibi bir takıma karşı oynamasına rağmen müthiş oynadı. Kanatlardan akın akın gelerek pozisyon üstüne pozisyon bulan Ankara ekibi, F.Bahçe'nin aslında ne kadar "bitik" bir takım olduğunu iyice ortaya çıkardı. Her gün resmi internet sitesinden onlarca haberi yalanlatan Başkan Aziz Yıldırım'a bir sorum var. "Takım kötü" dedik. "İyi" dediniz. "Aragones'le olmaz" dedik. "Olur" dediniz. Peki; bu mağlubiyette mi yalan Başkan?