Beşiktaş-Denizli maçında Selçuk Dereli gerçekten garip bir ruh hali içindeydi. Oyunun kaderine etki edecek bir hata yapmadı ama daha tehlikeli bir şey yaptı. Seyirciyle dalaştı. Özellikle ikinci yarıda, yaklaşık beş dakika boyunca "Siz misiniz bana küfür eden!" dercesine garip bir hesaplaşma içine girdi. Arka arkaya tribünleri tahrik edecek el, kol, yüz hareketlerini özellikle yaparak, saçma kararlarıyla da işi çığırından çıkardı. Taç atışının yapılacağı yeri milimetrik ölçmeye kalktı, atışı yapan oyuncunun üzerine dövecekmiş gibi koşarak "Ekrem saat tutuyorum, Ekrem kullan atışı" diye bağırdı ve tüm numaralı bunu duydu. Seyirci bu şova tepki koyunca Dereli tam olarak kontrolden çıktı ve rakibine göstermesi gereken sarı kartı Yusuf'a göstererek resmen tüy dikti. Dereli'nin maç sonrası MHK ve federasyon yetkililerine yaptığı açıklamada o maçta tribünlerin etkisinde kaldığının en büyük kanıtı. Bir bakıma benim tezimi, yani tribün tepkisi nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu doğrulamış oldu. Anladığım kadarıyla Selçuk Dereli, Erman Toroğlu olmaya çalışıyor. Açık söylüyorum 40 fırın ekmek yese nafile... Olamaz... Çünkü Toroğlu iyi hakemliğinin üzerine kabadayı tavırlarını ekleyip tavan yapmıştı. Bir defa Dereli iyi hakem değil? Sadece kabadayılıkla da bu işler olmaz.