Adına yakışır maçta, golcüler kalecileri geçemedi. İlk yarısı tempolu ve heyecanlı geçen maçın büyük bölümünde Trabzonspor rakibinden iyiydi. Derbi kaybetmeyen Fenerbahçe ile büyük maç kazanamayan Trabzonspor, 90 dakika boyunca tribünleri hop oturtup hop kaldırdı. Volkan ile Sylva'nın kurtarışları sonucu etkiledi. Bordo-mavililer her zamanki gibi kontrollu başladı. Sarı-lacivertliler de orta sahayı iyi kontrol etti. Fenerbahçe'de Güiza, Trabzonspor'da Gökhan rakip savunma arasında ezildi ve yalnız kaldı. Bordo-mavililerde Gökhan'ın yanında görmeye alıştığımız Umut, orta alanda top kovaladı. Bu arada Yattara, şov yapmakla kalmadı, Fenerbahçeli tribünleri de kendine hayran bıraktı. İlk 45 dakikanın temposu maça "Mükemmel" damgasını vurdu. İkinci yarıda Aragones'in Kazım, Yanal'ın da İsaac değişimi yerinde oldu. Trabzonspor'da Hüseyin, Fenerbahçe'de ise Roberto Carlos oyunu hareketlendiren isimler oldu. Bordo-mavili savunma başarılı gününde idi. Ancak, sarı-lacivertlilerin savunma arkasına attığı toplarda kale önündeki karmaşadan ev sahibi yararlanamadı ve Sylva'yı geçemedi. Song ile Egemen dalga dalga gelen Fenerbahçe ataklarında başarılı olarak gole izin vermediler. Trabzonspor'un zayıf olan sol kanadını hiç kullanamadı Fenerbahçe. Colman'ın kaybettiği toplardan sonraki umursamazlığı da takımı için olumsuz görüntü oldu. Bu arada Semih oyuna girerken de çıkan Güiza'yı yuhalayan taraftarlar, İspanyol oyuncuya iyi bir uyarıda bulundu. İki takım da 1 puanla yetindi. Ancak alınan 1 puan, Trabzonspor'a daha çok yaradı. Zaten, dünkü maçta da rakibinden iyi olan bordo-mavililer idi.
Tenis maçı gibiydi Karşılaşmanın hakemi Bünyamin Gezer, bana göre iyi bir maç yönetti. İlk yarısı adeta tenis maçı gibi bir o kalede bir bu kalede geçen karşılaşmada hakem triosunun uyumlu yönetimi mücadeleci futbolun daha da güzel olmasını sağladı. Maçın ilk yarısında oynanan yüksek temponun ikinci yarıda da aynen devam etmesi sahadaki futbolu mükemmelleştirirken, derbinin adına yakışan muhteşem bir maçı keyifle izledik.