Trabzonspor zor da olsa Ankara'da Gençlerbirliği'nden 3 altın puan aldı ve liderlik koltuğunu bırakmadı. Bordo-mavililer sahada kötü, taraftarlar ise tribünde muhteşemdi. Dün geceki maçın en güzel görüntüsü maç sonrasındaki kolbastı ile futbolcutaraftar diyaloğu oldu. İki takım da öyle çok pas hatası yaptı ki... Beşiktaş maçında yediği hatalı golle takımını yakan Sylva, dün gece 85. dakikada Engin'in uzaktan füze gibi şutunda gole izin vermedi. Senegalli kaleci, bu uçarak yaptığı kurtarışla hem kendini affettirdi hem de galibiyette önemli rol oynadı. Protokol Tribünü'nde başkan Sadri Şener'e baktım. Paltosunun yakalarını kaldırmış, adeta içine gömülmüştü. Çünkü sahadaki Trabzonspor tat vermiyordu. Kötü oyuna karşın, bordo-mavililer yine kazandı. Kimse darılmasın, kötü oyun iyi sonuç getirdi. Yani çekirge bir kez daha sıçradı. Umut'un golü de gösterdi ki, bu futbolcu iyi zıplıyor ve mutlaka ona havadan top gelmeli. Maça bakacak olursak, 90 dakikada yalnız 60 ile 70. dakika arasında kale önlerinde tehlikeli pozisyonlar oldu. Samet Aybaba, El Saka'yı Umut'a, Hakan'ı Yattara'ya, Troise'yi Gökhan'a, Mehmet'i Ceyhun'a ve Addo'yu da Colman'a vermişti. Maç boyunca, bu futbolcular yapıştılar rakiplerine.
Güven vermiyorlar Bordo-mavililerde ise Egemen Kahe'yi, Cale Burhan'ı Tolga Troisi'yi ve Ceyhun da Mehmet'i kontrol etmeye çalıştı. Bordo-mavililer güvenli bir futbol oynamıyor. Aklımıza "Bunlar hiç çalışmıyor mu?" sorusu geliyor. Tüm olumsuzluklara karşın, Trabzonspor bu galibiyet ile son 3 sezondur kaybettiği rakibinden rövanşı almış oldu. Gençlerbirliği ise savunma ağırlıklı futbolundan vazgeçmedi. Eğer rakip kaleye kalabalık gitselerdi, sonuç böyle olmayabilirdi. Maçın hakemi Fırat Aydınus'a iş düşmedi. Ancak, Aydınus 27. dakikada Mehmet'e sarı kartı 20-25 metre uzaktan gösterdi. Yanına çağırmalı idi. Öteki kartlarında da haklı idi Aydınus.