Galatasaray takımı dört maçı da üst üste kazanarak sezonun en flaş devresini geride bıraktı. Sezon başı iç sahada aslan, dış sahada kedi kesilen futbol mantığını "Fenerbahçelileşme felsefesi" olarak dile getirmiştim. Nedir o felsefe? Yıldızlara dayalı, bireysel beceriler ile futbolun oynandığı, pres ve yardımlaşmanın düşük dozajda olduğu bir sokak arası felsefesi. Bu bakış tarzı Türk futbolunun zayıf olduğu dönemlerde Fenerbahçe'ye büyük avantajlar kazandırdı ama dünyaya entegre olan bir ülkenin futbolu olarak uluslararası arenada rekabet yükseldikçe Galatasaray öne geçti. Edirne'den ötesinde hep öncü ve başarının sembolü olan sarı-kırmızılılar kendi güçlü ve hızlı futbol anlayışları ile çıtayı yükseltmişlerdi. Bu sezon başında gerek sakatlıklar gerekse de Skibbe'nin ülke şartlarını bilmemesinden dolayı Galatasaray takımı rakipleri için son derece kolay ve baş edilebilir bir takım görüntüsü çizdi. Son dört maçın özelliği ise takıma enerji katan, mücadele gücünü üste çıkaran Mehmet Topal ve Barış'ın Ayhan'a eklenmeleriydi. Onlara Linderoth'un da katılması zenginliği daha da artıracaktır.
Ara dezavantaj oldu Galatasaray futbol takımının ruhunu sadece teknik becerisi yüksek oyuncular değil, mücadele gücü üst düzeyde futbolcular belirler. Geçmişte Suat-Okan-Emre üçlüsünün benzeri şimdi Ayhan-Barış-Mehmet Topal ve onlara eklenecek Linderoth hatta Sabri ile yeniden yakalanmıştır. Nitekim Beşiktaş maçında aman aman bir oyun oynanmamasına rağmen takım kalitesi ve mücadele gücü farklı galibiyeti getirdi. Galatasaray, oyunu dar alana yığan, rakibine basan ve yüksek doz mücadele eden bir takım. Bu özelliklerini sürekli hücum düşünen yapısıyla birleştirdiğinde başarılı oluyor. Artık kimse defansın açıklarından, forvetin güçsüzlüğünden bahsetmiyor. Orta saha gücünün ortaya çıkışı hem savunmacıları hem hücumcuları rahatlattı. Ligin bu aşamada ara vermesi takım için büyük dezavantaj. Tam formunu yakalamış ve çıkışa geçmişken verilen ara rakipleri için iyi Galatasaray için talihsiz oldu. Umarım ara dönüşü de aynı form düzeyi devam eder.