Ben en çok "pis" gazetecileri seviyorum. Şairin şiirine konu olanları. Demiş ya. Suya dokunmazmış, sabuna dokunmazmış, pise bak! Dünya yıkılıyor, aynı hakemler, aynı takımların lehine ya da aleyhine, yıllarca düdük çalıyor, çok garip atamalar yapılıyor fakat bunlara göre her şey normal. "Sadece aptallar tesadüflere inanır" derler ya, bunlar tam tesadüfçü!.. Feyyaz tribünü selamlarken oyundan atıldı... Sergen tac atışını arkadaşına bıraktığı için kırmızı kart gördü... Tümer forması dışarıda diye kıyım yaşadı... Tayfur, hakemle konuşurken dokunduğu için çarpıldı... Ronaldo, korner köşesinde, yere düşerken topa elle dokunduğu için oyundan atıldı... Delgado dert anlattığı için harcandı...
Rüştü, Trabzon'da hiçbir şey yapmadığı için kızardı... Bu saydıklarım hep ilkti... Tesadüfe bakın ki ikincisi de olmadı. Beşiktaşlı futbolcular yandılar ve yandıklarıyla kaldılar. Bunlar sadece kartlık skandallar. Bir de ötekiler var. Mesela Beşiktaş atınca bariz gol, "El var" yalanıyla iptal edildi. Rakiplerinin elle attığı goller "Göremedim" palavrasıyla geçerli sayıldı. Öylesine hayasız, acımasız, onursuz, hakkaniyetsiz bir çark döndü ki Beşiktaşlı oyuncu yapınca en küçük detaylardaki hatalar yakalandı, rakip aynı şeyi yapınca kimse bir şey görmedi, duymadı... Herkes hep haklı, Beşiktaşlı hep haksızdı!.. Önüne gelen Beşiktaş'a kurşun sıktı ve katili aramak şöyle dursun, kimse boş kovanları bile toplamadı... Çok farklı şeyler de yapıldı zaman zaman... Mesela bir sezonda Beşiktaş'ın tam 10 maçına aynı yardımcı hakem verildi... Sorsanız buna da "Tesadüf" diyecekler... Ben de şöyle diyorum... Allah hepinizin "tesadüfünü" versin!.. Söylediğim gibi bu suya sabuna dokunmayan "pis" arkadaşlar, tüm bu olanları normal karşıladılar... Arşivler onların "Ne var bunda kardeşim" türünden masallarıyla doludur. Şöyle dediler: Hakem düdük çalmadan topa elle dokunursan... Forman dışarıdaysa... Hakeme dokunursan... Taç atışını geciktirirsen... Kart görürsün kardeşim... Sonra... Başka takımların, başka oyuncuları yaptı aynı şeyi. Yine sordular bu arkadaşlara: Ne diyorsunuz?.. Dediler ki, "Normal bu, olabilir v.s." Namuslu insanlar şaşırıp yine sordular: "Beşiktaşlı oyuncular kart görünce siz hakemi savunmuştunuz şimdi neden tam tersini söylüyorsunuz.? Söyleyecek sözleri kalmayanlar şöyle dediler: Kardeşim bu Beşiktaşlılar da hep ağlıyor!.. Bunlar görmezden geldikçe çirkinlikler arttı ve sonunda insanlar, futboldan soğudu. Bizim dikkat çekmeye çalışmamız da işe yaramadı. Şimdi onlara sorsanız "Yangın var" diyen benim gibilerini suçlarlar. Gerçekleri görüp senaryoları ortaya koyduğumuz, "tesadüflere" dikkat çektiğimiz için. Oysa bugün gelinen noktanın ilk sorumlusu, suya, sabuna dokunmayan bu arkadaşlardır. Öte yandan bunca "tesadüf" arasında, bu sezonda yaşananlara bakınca MHK'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum. Fırat Aydınus dinlendirilecekmiş? Dinlendirilsin, gerekirse hakemliği de bitirilsin. İyi de Cüneyt Çakır ve diğerleri ne olacak? Bir hakemi yak, keyfine bak öyle mi? Bataklığı görmeyip, sivrisinek avına çıkmış bunlar!