Bazen ben bambaşka bir şey düşünerek yazsam da okuyan başka bir şey anlayabiliyor. Dün yine böyle bir olay yaşadım. Başkan Demirören aradı ve 4 yıldır verdiği mücadeleye haksızlık yaptığımı söyledi. "Ben hiç sessiz kalmadım aksine fazla bağırdığım için medya tarafından eleştirildim, hep yalnız kaldım" dedi. 4 sezondur hakem hataları karşısında en sert tavırları koymuş ve bu konuda da ağır eleştirilere hedef olmuştu Demirören... Burada haklıydı... Fakat bir noktada yanılıyordu çünkü benim eleştirdiğim konu bu değildi. Ben başkanın yıllardır sessiz kaldığını söylemedim. Tam aksine, bugüne kadar her hakem hatasına tepki gösteren Demirören yönetiminin 2003-04'le ilgili somut bir şeyler ortaya dökülürken bir tepki göstermemesini eleştirdim. Bu eleştirimin de arkasındayım.
Eleştirince hiç aramazdı! Başkan kendi açısından haklı olabilir. 2003-04 sezonuyla ilgili açıklamalar yapsa ortalık yine karışacak. Birileri de çıkıp "Kardeşim her şey iyi giderken, başkan çıktı hakemleri karşısına aldı" diye konuşacak. Yani başkan bu kaygıyla eski defterleri açmıyor. Çok somut şeyler ortaya çıkana kadar da beklemeye kararlı. Benim anladığım bu. Öyleyse hak verebilirim. Beşiktaş'ın menfaatlerini korumak kaygısıyla hareket etmesine söyleyecek sözüm olmaz. Ama şunu da söylemeliyim. Ben o sezonu araştırmaya devam ediyorum. Bugün itibarıyla onbeş maçın 90'ar dakikalık görüntülerini izleyeceğim. Ortaya çıkacak tabloya göre de kim destek verecek, kim sessiz kalacak o zaman bir kez daha değerlendireceğim. Ha unutmadan... Başkanın aramasının benim açımdan önemli bir tarafı daha var. Demirören'i bugüne kadar çok eleştirdim. Hatta, "Tarihin en başarısız başkanı" dedim. Buna rağmen bir kez olsun sitem etmedi. Beşiktaş'a yapılan haksızlıklara tepki koyduğum yazılardan sonra ise arayıp mutlaka teşekkür etti. (Normalde herkes tersini yapar) İşte bu nedenle dün "olumsuz yazım üzerine ilk kez araması" önemlidir. Demek ki başkan bu eleştiriyi gerçekten haksızlık olarak değerlendirmiş. Yukarıda anlattığı kaygılardan dolayı bu düşüncesine saygı duyuyorum. "Gerçek belgeler ortaya çıksın ne yapacağımızı görürsün" demeye hakkı var. İşte o hakka istinaden bu satırları karalıyorum. Çünkü ben, hak ararken bile haksızlık yapmaktan korkarım...