Mustafa Denizli sahaya sürdüğü onbirde, dokuz doğru iki yanlış yaptı. İki yanlış dokuz doğruyu götürdü. Delgado'nun yerine Tello, Serdar'ın yerine Holosko'yla başlasa tarihi farkla maçı kazanırdı. F.Bahçe şaşkın ördek gibiydi dün gece. Aragones sadece top ayağına gelince oyuna katkı sağlayanları bir araya toplamış, Selçuk dışında koşan tek kişi yok. Her iki savunmadan gelen topları Beşiktaş orta sahası alıyor. Fener kanatlardan bile gidemiyor. Savunma, Güiza'ya uzun top şişiriyor. Bütün planları bu. Beşiktaş bu kötü manzarayı değerlendiremedi. Güiza'yı dört kez kaçırdılar, birinde de golü yediler. Fenerbahçe orta sahası darmadağınıktı. Delgado biraz kıpırdasa hem oynayacak hem oynatacak ama nerde? Boşuna mı diyoruz 'Delgado'ya güvenip kavgaya girilmez' diye. İnanılmaz kötü bir F.Bahçe'den, Galatasaray'ın yediği golün aynısını yiyor Beşiktaş. Şaka gibi. Ardından üst üste pozisyonlar yakalıyor. F.Bahçe kalesi düştü düşecek. Beraberlik golünü de atınca işi iyice kolaylaşıyor ama o da ne? Volkan'ın kaleden kaleye uçurduğu şahin Güzia'nın önüne düşüyor, Zapo seyrediyor ve İspanyol çok şık bir vuruşla gol atıyor.
Sahadan farklı mı görünüyor Yetmedi. Çünkü Fenerbahçe hâlâ kazanamayacak gibi oynuyor. Fenerbahçe'nin kazanması için Beşiktaş'ın bir de eksik kalması lazım! Cisse gidiyor, sarı kartı varken rakibini itiyor, çekiyor ve kızarıyor. Ancak takımını sabote eden biri yapar bunu, başkası değil. Garipti Beşiktaş dün gece. Kocaelispor kadar bile oynamayan Fenerbahçe'yi yenemedi. Ekrem Dağ dışında hiç kimse görevini layıkıyla yapamadı. Mustafa hoca ilk yarıdan çok memnun kalmış gibi ikinci yarıya da aynı yanlışlarla başladı. Böyle olunca da elini kolunu sallayarak kazanacağı maçı kaybetti. Not: Mustafa hocam şu maçı televizyondan yorumluyor olsaydın, benim yaptığım eleştirileri kulübedeki teknik adam için sen yapardın. Herhalde sahadan farklı görünüyor bu işler!