Zor maç kolay döndü. Gençlerbirliği her zaman G.Saray'a, özellikle de Ankara'da ters gelen bir takım. Artı, Samet Aybaba takımlarının başarısını da eklersek maç zor geçecek gibi görünüyordu. G.Saray da bu zorluğun farkında olan bir kadroyla sahaya çıktı. Diziliş, 4-4-2 gibiydi ama uygulama 3-4-2-1 şeklinde gerçekleşti. Bekte oynaması gereken Barış orta sahanın sağındaydı, Mehmet Güven adaşı Topal'ın yanında, Nonda ile Lincoln de hemen Baros'un arkasındaydı. Sistem ya da dizilişler problemli bir sonuç olursa her zaman tartışılır. Ancak galibiyet ve iyi mücadele, tüm rakamları ve sistemleri aynileştiriyor. G.Saray nihayet ritmini buldu. Mehmet Topal faktörü o kadar önemli ve o kadar büyük kaktı yapıyor ki, diğer oyuncuların yerleri ve kimlikleri fark etmiyor. Topal'ın sezon başı formsuz ve sakatlık döneminde takımı adına ne büyük kayıp olduğu son maçlarda açıkça ortada.
Topal'ın önemi belgelendi Hepimiz Lincoln'ün fantastik hareketlerine, Baros'un gollerine takılıyoruz ki normaldir. Futbol bir sonuç oyunu olduğu için son noktada tabelayı artıranlar her zaman önemlidir. Ama, tabelaya hiç yansımadığı halde takımın karakteristiğine etki etmek Mehmet Topal'ın kıymetini ve önemini bir kez daha belgeliyor. Mehmet Aurelio, Fenerbahçe için nasıl büyük bir kayıpsa, adaşı Topal da Florya sakini için o kadar büyük bir kazanç. Onun varlığı Lincoln'ün üzerindeki baskıyı azalttığı için Brezilyalı havasını buldu. Kewell'ın yokluğunda solda rahat oynayan Arda ise hâlâ tam randımana ulaşamadı. Golünü atmasına, savunmaya büyük yardım etmesine rağmen güçsüzlüğünü kaldırabilmiş değil. Mehmet Güven uzun aradan sonra gayet başarılı bir dönüş yaptı. Kısacası zor maç kolay bitti.