Ligin bitimine üç sınav kala G.Saray için her maç final niteliğinda olmaya başladı. Ne hikmetse G.Saray bu yıl Avrupa'da gösterdiği performansın yarısını ligde gösteremiyor. Üstelik her Avrupa maçı sonrası da puan kaybını da alışkanlık haline getirdi. Bakıyoruz kadroda öyle dişe dokunur bir sıkıntı yok. Ama G.Saray'ın ilk yarı boyunca öylesine bilinçli organize olmuş golle sonuçlanabilecek bir atağı da yok. Sadece Lincoln kendi çabasıyla pozisyon yarattı top kaleciden sekip çıkınca G.Saray golü kaçırdı. Onun dışında da G.Saray'ın akıllı uslu ikinci bir pozisyon daha üretemedi. Ayhan-Mehmet Topal ikilisi top aktarmada maharetliydi ama Lincoln, Arda ve Baros, zeminin suni çim olmasından kaynaklanan bir tedirginlik içindeydi hep. Hatta Ayhan, Baros'tan daha çok rakip ceza yayı içinde göründü. Ankaragücü, ilk 45'te maça iyi konsantre olmuş göründü. Ev sahibi ekip özellikle Jaba ile G.Saray kalesini sıkıştırmaya çalıştı. Ankaragücü, Gökhan'ın direkte patlayan topunda ise gerçekten şanssızdı. Yine bu pozisyonda G.Saray kalecisi Sanctis'in topu takip edişi sonrası inanılmaz hamlesi kendi kaleasine gol atmayı önledi. Devre iki pozisyonnu dışında isteksiz ve heyecansız sona erdi.
Saldırgan kimliğe büründü G.Saray ikinci yarıya başlarbaşlamaz Lincoln, Arda ve Kewell'la rakip kaleye yüklendi. Bu hamle G.Saray'ın bu yarıda birşeyler yapacağının sinyaliydi sankı. 61'nci dakika itibariyle de Lincoln şov vardı sahada. Lincoln ilk asistinde Baros'a ilk golü, ikinci asistinde Kewell'a ikinci golü, yine üçüncü asistinde ise yine Baros'a üçüncü golü attırdı. 5 dakikada arka arka gelen şipşak üç gol Ankaragücü'nü teslim almaya yetti. Farklı galibiyet, G.Saray'ı saldırgan kimliğe büründürdü. İnanılmaz paslar, verkaçlar ve topu ayağa oynayıp rakip ceza yayına girmeler hepsi inanılmaz görüntülerdi. Bu dakikalardan sonra kaçan gollerde inanılmazdı. Son üç dakikada Shabani Nonda bile mutlak gol kaçırdı. G.Saray için galibiyet anlamlıydı. Taraftarına da bayramda çifte mutluluk sundu.