Galatasaray bazen kolayı zor, zoru kolay yapıyor. Bu sanırım hem yönetim hem de teknik bazda bir türlü istikrar yakalanamamasından kaynaklanıyor. Ligde ummadık takımlara ummadık puanlar kaptıran ve zirve adına önemli avantajlar yitiren Cimbom, bir bakıyorsunuz Avrupa'da tozu dumana katıyor. Metalist maçı da kaybedilmese UEFA kulvarındaki tüm maçları üç puanla tamamlayacaktı G.Saray. Bu küçümsenecek bir başarı değil ama işin kafa karıştıran yönü de var. İster istemez 'Neden Türkiye'de istikrarsız da Avrupa'da bu kadar istekli' sorusunu akla getiriyor. Galiba UEFA finalinin Saracoğlu Stadı'nda oynanacak olması ve Avrupa'da kendini gösterme isteği Galatasaraylı oyunculara ayrı bir motivasyon getiriyor. Dolayısıyla maçların heyecan ve coşkusu da farklı oluyor. Umarım Galatasaray'ın bu kulvardaki enerjisi bitmez de finale kadar uzanır. Neyse dönelim lige... Hacettepe engelini kayıpsız aşan Galatasaray yarın Ankaragücü'nün konuğu olacak. Emre Güngör'ün sahalara dönmesi sevindiriciydi ama Hertha Berlin maçında yine sakatlanmasını ve Ankara'ya gidememesi büyük şanssızlık.
Beraberlik kurtarmaz Yine Sabri'nin de olmaması önemli dezavantaj. G.Saray adına avantaj olan bir tek şey var bugünlerde o da moral. Bu moral ve motivasyonla eğer Ankara'da istekli futbol sergilenirse Ankaragücü yenilmeyecek bir rakip değil. En azından kilit adamlar forma giyecek. Skibbe şapkadan sürpriz çıkarmazsa 'Bir puan garanti' diyorum ama zirve yarışında G.Saray için bir puan bence yenilgiyle eşdeğer o da ayrı bir gerçek. Biraz da Nonda'ya değinmek istiyorum. Son haftalarda kulübenin gediklileri arasına giren Kongolu golcüyü tanımak artık zor. Futbolu unutmuş olamaz bu hale gelmiş olması için mutlaka önemli bir neden olmalı. Nonda'nın Galatasaray'a geldiği ilk günlerdeki performansını ve nasıl kaliteli bir futbolcu olduğunu da biliyoruz. Skibbe'nin ona şans verdiği sürelerdeki görüntüsü içler acısı. Birileri onu ne yapıp edip tekrar futbola döndürmeli. G.Saray'ın hedefleri ortada ve bu değere de ihtiyacı olduğu da asla unutulmamalı.