Sağlam'ın ardından gelebilecek en iyi isim Mustafa Denizli'ydi... Ama geliş şeklini yadırgadım. Böyle olmamalıydı
Beşiktaş'ın serbest vuruşçuları lige damga vurur... Hücum ederken de Holosko değil, Nobre-Bobo ikilisi lazım!
*Gelelim Beşiktaş'a... Sağlam bir gidişin ardından, Denizli dönemi başladı. Gelen gideni aratır
mı, aratıyor mu? Beşiktaş'ta öyle bir durum yok. Beşiktaş'a, Sağlam'dan sonra problem çıkarmayacak bir tek teknik direktör gelebilirdi; o da geldi. Çok önce getirmeleri gereken teknik direktörü, köşeye sıkışınca getirdiler! Denizli, yönetimin paçayı kurtarma operasyonunun kahramanı olmamalıydı. Benim içimde bir burukluk var. * Beşiktaş'ın artıları ve zaafları neler? Mustafa Denizli her zaman maça damgasını vuran sürpriz adamlar yaratmasıyla dikkatimi çeker. O yönünü de çok severim. Bir de hiç beklenmedik adamlardır bunlar. Örneğin Sivok'tan, müthiş bir orta saha adamı çıkartacak gibi görünüyor. Bir de geldi ve Tello'yu oyun kurucu hale getirmeye başladı. Bana öyle geliyor ki özellikle ikinci yarıda, (bence bu haftaki derbide de olacaktır) Beşiktaş'ın serbest vuruşçuları lige damgasını vuracak. * Beşiktaş'taki Bobo-Nobre krizi için ne diyorsunuz? Şunu alamıyorum... Sen hücum ederken Holosko'nun sana bir yararı yok, hücum ederken Bobo ve Nobre'nin birlikte oynamaları lazım. Bobo öyle zamanlarda, öyle inanılmaz işler yapıyor ki! Nobre belki çok önemli bir futbolcu değil. Şutu yok, driplingi problem, çalımı zayıf. Ama rakip savunmayı inanılmaz yoruyor. İşte bu sırada da işe yarayacak adam Bobo'dur. Holosko değil!..