Ligin ilk yarısı bitiyor ama ben hâlâ Skibbe'yi anlayamadım. Deplasmanlarda genelde çift forvet, kendi sahasında ise tek forvet oyuna sürüyor. Bunun adı önlem değil bir nevi korkaklıktır. Alman hoca hâlâ çalıştırdığı takımın büyüklüğünün farkında değil. Kanatlarda Arda ve Kewell gibi iki etkili oyuncun var ama Baros rakip alanda yalnızları oynuyor. Artık ligin ortasına doğru geliniyor. Bu saatten sonra sen hâlâ rakiplere önlem almayı düşünüyor isen pes doğrusu. İstanbul BŞB'de zaten önemli gol silahı olan İbrahim Akın yok. Bu kadar önlem niye? Dün akşam sarı-kırmızılılar karşılaşmaya istekli başladı. İstanbul BŞB karşısında gol pozisyonları da buldular. Özellikle Kewell bu takıma renk ve canlılık katıyor. İlk yarıdaki tek golü de kafayla atarken klasını bir kez daha gösterdi Kewell. Bu yarıda bir de verilmeyen penaltıları vardı ki zannediyorum bu sezon hakemler Galatasaray lehine penaltı vermemeye yemin etmişler. Vermedikleri gibi faule maruz kalan futbolcuya (Baros) sarı kart gösterecek kadar da ileri gidiyorlar. Bilmiyorum yönetim bu konuda ne zamana kadar sessiz kalacak ama bu da onların sorunu.
Almanya'da yattılar İkinci yarı sayın Skibbe klasik değişiklerini yine yaptı. Bu yarının ortalarında önce Kewell'ı çıkarıp yerine Aydın'ı, sonra da Baros'u çıkarıp Ümit Karan'ı oyuna soktu. Bir maçta da farklı bir şey yap, nerde! Neyse ki Lincoln devreye girip 2. golü atınca maçı rahatlattı. Bu galibiyet Galatasaray'a çok iyi bir moral oldu bence. Bundan sonraki haftalar zirveyi yakalayabilirler. Yine söylüyorum sorun sadece takımdaki yorgunluk. Bunun nedeni de Almanya kampında takımın iyi çalıştırılmaması.