Galatasaray 10 yıldır Kadıköy'de lig maçı kazanamadı, hatta puan alamadı. Olayın psikolojik boyutu olduğu ileri sürülüyor. Son maçı dikkate alırsak bu görüş pek de gerçekçi durmuyor. Galatasaraylı futbolcuların çoğu yeni isimlerden oluşuyordu ve birçoğu ilk kez Saracoğlu Stadı'na çıktı, yani geçmişe dönük bir meseleleri, korkuları yoktu. Derbide skoru psikoloji değil, taktiksel hatalar ve futbol şansı belirledi. Sonucu geride bırakalım ve Galatasaray'ın sıkıntılarına geniş açıdan bir göz atalım isterseniz: 1-Skibbe güçsüz bir adam. Kararlarında bağımsız değil. "Sezgin ve Üstünel'in maç sonrası soyunma odasına gelmesi sizi rahatsız ediyor mu?" diye sorulduğunda, "Maç öncesi gelmeleri rahatsız etmiyorsa, sonrasında gelmeleri de rahatsız etmez" karşılığını verdi. 2-Takımda bir disiplin sorunu var. Ucuz kartlar bunun göstergesi. Ekip dayanışması da alt seviyede. Disiplini olmayan bir takımın stresi yüksek olan maçların altından kalkması kolay olmaz. Olmuyor da... 3-Kulübede olduğu gibi saha içinde de bir güç boşluğu söz konusu. Daha doğrusu güç savaşı. Pazubandı Ayhan'da ama sahada iki de gizli kaptan var: Arda ve Lincoln. Geçen yıl Servet'i devre dışı bırakan Arda, yerlilerin önderi pozisyonuna geldi. Yabancıların doğal lideri Kewell ama onun bu taraklarda bezi yok. Lincoln, teknik direktörü de kullanarak Kewell'dan rol çalıyor. 4-Futbolun patronu olma konusunda da Üstünel ve Sezgin arasında bir güç çekişmesi var. Sezgin bir profesyonel olarak daha bağımsız hareket etmek istiyor, Üstünel ise gücünü paylaşmak istemiyor. Benfica'da Meira ve Lincoln'a verilen birkaç saatlik özel izin üzerinden kopan fırtınanın ardında bu var. 5-Bu gel-gitlerde Skibbe'nin şaftı öyle kaymış ki Benfica maçı sonrası oyuncularına, "Beni bile şaşırtacak, utandıracak futbol oynadınız" diyor. Takımın kontrolünü kaybettiğini kendi kendine itiraf ediyor. Futbolcu sorunlarıyla Sezgin ve Üstünel ilgileniyor. Motivasyon toplantılarını Polat yapıyor. Taktiği de Lincoln veriyor. Durum böyle olunca, takımının aldığı skora en çok da şaşıran yine kendisi oluyor. 6-Skibbe'nin taktiksel hamlelerinin ardında sanıldığı gibi Sezgin-Üstünel ikilisi değil, Lincoln var. Brezilyalı, kendi internet sitesinde en uygun sistemin 4-4-1-1 olduğunu yazmıştı. Skibbe bir süredir 4-4-1-1'e döndü. İkilinin sık sık birbirlerini övmesinin ardında bu var. 7-Alman hoca sanki şokta! Derbide Ümit-Baros ikilisini yanlış yerde oynattığını görmüyor, çözümü ikisini birden çıkarmakta görüyor. Hücum planlarını; altın madenine dönüşebilecek Carlos yerine, Fenerbahçe'nin en güçlü olduğu yerden Deivid-Gökhan cephesinden yapmaya çalışabiliyor. Hem de Baros'la... Kulübede akıl danışacağı bir yardımcısı yok! Maç başındaki taktik tutmazsa gidişat büyük ölçüde oyuncuların şahsi performanslarına endeksleniyor... vs... vs... Hakem Hüseyin Göçek'in hataları da şüphesiz derbideki gidişatı etkilemiştir ama tersi olsa ve Galatasaray kazansa bile sorun çözülmezdi. Mesele bir maçı kaybetmek ya da kazanmak değil çünkü...