Nasıl ki yenilgilerden sonra "Şimdi ağlama, mazeret üretme değil, çözüm üretme zamanıdır" diyorsak, galibiyetlerde de "Şimdi göbek atma, eğlenme değil, daha ileriye nasıl giderim sorusunu sorma zamanıdır" diyeceğiz. Hiçbir şey bitmedi; tam tersi, her şey yeni başlıyor. Arsenal karşısında skor berbat görünse de verilen sinyaller gayet iyiydi. Savunmada önlem alınması gerekiyordu. Tamamen kişisel hatalardan çok basitçe yenilen goller, futbolculardaki hırs noksanlığı ve isteksizlik, giderilecek işlemlerdi. Görüldü işte, Roberto Carlos, Edu ve Lugano'nun işi biraz ciddiye almaları, o güzelim defansı geri getirmiş oldu. Alex, Semih ve Güiza'nın nihayet yan yana gelebilmeleriyle forvette bir sorun olmadığını, 1 hafta içinde oynanan 3 maçta atılan 10 gol açıkça göstermektedir. Her hafta 7-8 eksikle çıkılırken, sakatların iyileşip kadroya girmesi, yedek kulübesini de kuvvetlendirdi. Daha dışarıda Emre, Tümer gibi her an skoru değiştirebilecek futbolcular bekliyor. Takım, galibiyetleri seriye bağlarsa yakın zamanda zirveye oturabilir. Eğer fikstüre şöyle bir bakılacak olursa, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Öz eleştiri etkisini gösterdi Fenerbahçe yönetimi öz eleştirisini en çağdaş şekilde Divan Kurulu üyeleri önünde Ali Koç vasıtasıyla yapmıştır. Eğer işler kötü gidiyorsa, oradaki sorumluluk paylaşılmalıdır. Bu kötü gidişte teknik adamın, futbolcunun, sağlık kurulunun, taraftarın olduğu gibi elbette yönetimin de payı olacaktır. Bu öz eleştiriyi herkes yapmalıdır. Büyük kulüpler krizden çabuk çıkmasını bilirler, yoksa büyük kulüp olamazlar. İşte Fenerbahçe yönetimi, sabah Divan'da bu mesajları vermiş ve aynı günün akşamı da olumlu sinyaller sahaya anında yansımıştır. Ankaraspor bu sene iyi gidiyor, aynı geçen seneki Sivas gibi. Bülent Uygun da, Aykut Kocaman da gol krallığı yaşamış futbolcular. Rakiplerin Fenerbahçe'ye karşı nasıl direndiklerini, nasıl final maçına çıkacakmış gibi hazırlandıklarını iyi biliyorlar. Geçen sene Fenerbahçe'yi Sivas takip ediyor, 1 hafta sonra yıpranmış rakipleri daha kolay avlıyordu. Şimdi sıra Ankara'da. Fenerbahçe'ye kök söktüren Kayseri'yi kendi sahasında mağlup edip, 1 hafta sonra da gene Fenerbahçe'ye kök söktüren Kocaeli'yi gole boğdular. Teknik adamlar sadece futbol bilgilerini değil, akıllarını da çalıştırmak zorundalar. Bu yüzden eski takımları Fenerbahçe'yi iyi kullanmasını bilen sevgili Aykut ve Bülent'i kalpten kutluyor ve tebrik ediyorum.