Geçtiğimiz günlerin birinde, Samandıra'da ekmek almak için Sahur fırınından içeri girdim. İçerisi boştu, tezgaha daha yakın olan bir kişi önümde idi. Adam, ekmek raflarına göz gezdirdi ve orada çalışan hamım kızlardan birine "Bir somun versene" dedi. Hanım kız sordu: "8'lik mi, 6'lık mı olsun?" Cevap kısaydı. "8'lik ver, makinede kes" Hanım kız istenilen yaptı ve her bir dilimin neredeyse iki karış olduğu parçaları, torbaya koyup adama verdi. Efendim bendeniz uzun yıllardır fırınlardan ekmek alan birisi olarak, bilmediğim bu kelimeleri başka bir hanım kıza sordum: Bu somun nedir? 6 ve 8 nedir? diye. Genç kızımız tebessüm ederek bana baktı, bu sorumu bakın nasıl cevapladı: 6 ve 8 ekmek sayısını anlatır. Her ikisinin kısa ismi ise somundur. Fırından çıkarken elimde bir çavdar, bir de normal ekmek vardı. Kafamda ise somunu alan adamın bilmediğim maaşı, evinde kaç nüfus yaşadığı, masasında ise bir ya da iki çeşit yemek, var mı, yok mu düşüncesinden başka bir şey yoktu...
Uyum meselesiymiş Akşam yemeğinden sonra, televizyonun karşısına geçip gazetelere son bir tur atayım dedim. Daha ilk gazetenin spor sayfalarında büyükçe bir resim gördüm. Üç büyüklerimizden birinin yedek kulübesiydi bu. Oturanların çoğu yabancı futbolcuydu. Altındaki başlık ise ilginçti: Kulübeler yabancıların cenneti oldu.. Duraladım. Bir somunluk ekmeği alan TC vatandaşının balyozu sanki kafamda patlıyordu. Yabancıların neşesi yerindeydi. Oyna dediğinde, topa bile vuramayanlar için söylenen şu sözler insanı çıldırtacak cinstendi: "Daha uyum sağlayamadı" Onlar aldıkları milyon dolarlara uyum sağlasınlar. Gezsinler, lüks evlerde otursunlar, lüks arabalarla tur atsınlar, biz ise gazeteleri okumaya devam edelim.
Çimlere gömüldüler Bir başka gazetede, üç büyüklerin ara transfere 25, 15, 10 milyon euro ayırdığını yazması ise benim kafamdaki somuncu adamın balyozlarının sayısını birden bire artırdı. Kendi kendime sordum. Bu ülkede denetim yok mu? Arkadaş bu paraları kime nasıl harcadın. Hem oynamıyorlar, hem de bu ülkenin yıllardır yabancı futbolculara harcadığı paralar milyar dolarları geçti. Topu, topu gelen üç beş kaliteli futbolcu Hagi gibi, Alex gibi isimlerden başkasını göremedik. Üstelik her gelen futbolcu gelirken her türlü ücretini garanti ediyor, dövizleri alıyor, sonra da beğenmedim deyip, yüklü bir tazminat ödeyip geri yolluyorsun, Bu nasıl bir iştir. Bunca yıldır sorumsuzca harcayıp çimlere gömdüğünüz, dolarlara, eurolara yazıktır.
Borçlar niye affedildi? Dünya şu anda ekonomik krizden çıkmak için inanılmaz tedbirler alıyor. Krizi önlemek için hepsi bir araya gelip bankaları, kurtarmaya çalışıyor. Bizde ise kimsenin umurunda değil. Devlet yabancı transferine hemen el koymalıdır. 6+2 yerine yabancı transferi, iki veya üç indirmelidir. Sayın Maliye Bakanı Unakıtan, kulüplerin milyarlarca liralık vergi kaçaklarını neden afettiniz. Bedava arsalar, kaçak inşaatlar diz boyu. Neden bu kulüpleri kontrol altına alıp son beş yıllık hesaplarını incelettir miyorsunuz? Yapmayın, yapmayın bir gün elbet o "somun"cu vatandaş size bunları soracaktır.