Paşalar uyandı Galatasaray'ın paşaları nihayet aklı başında oynayınca fark 4 oluverdi. Sonuca göre değil de iyi oynayan kim diye bakarsak; bana göre sahanın en iyisi Lincoln'dü. Bu da şunu gösteriyor ki usta ayaklar mücadeleyi kazanıp kendine gelmeye başlıyor. Seyirci onu çok seviyor. Dolayısıyla Lincoln'ün bu seyirciye iyi oyunla karşılık vermesi mecburi. Nonda ve Baros, ne olursa olsun ceza sahası içindeki tipik golcünün tarifi. Ayaklarına geldi mi mutlaka hemen vuruyorlar. Onlar için gol olması değil vurmak önemli. Nitekim Nonda, altı pastan vurdu direkten döndü. Ama aynı Nonda çok da güzel gol attı. Baros, haftayı yine iki golle kapadı. Sağlam vuruyor. Birine de çarpsa yine gol oluyor. Seyirci, gol atandan yanadır. Ne kadar iyi oynarsan oyna, gol atan alkışı alandır. Ancak bu tanımlamayı bozan az da olsa Kewell'dı. Tribündeki taraftarlar ona karşı ayrı bir sevgi besliyorlar. İyi top kullanıyor, gol pozisyonunda nefis topları ağlarla buluşuyor. Tabii, kendi de gol atmasını çok iyi biliyor. Kısacası 4-1'lik maç, haftalardır taraftarın özlediği sonuçtu. Hepsi bayram ettiler. Haftayı da kahretmeden geçirdiler. Nonda, şansızlığını ve durgunluğunu kısmen üstünden attı. Bir topu direkten döndü ancak akabinde en kritik golün sahibi oldu. Lincoln için bir iki söz daha söylemek istiyorum. Hücumdaki uyumu, top kullanışı ve arkadaşlarıyla yardımlaşması mükemmeldi. Kewell gibi onu da seyretmek zevk.
Hasan sakin ve akıllıydı İlk yarı çok ilginç geçti. Kocaelispor, Galatasaray kalesine 3 kere geldi, bir gol attı. Galatasaray ise 20 kere Kocaeli kalesine gitti, o da bir gol attı. Bu da şunu gösteriyordu: İlk yarıda Galatasaray'ın hücumcuları, biraz da beceriksizliklerinin kurbanı olmuşlardı. Ancak Galatasaray'ın yediği golde Servet ve Meira'nın hatası, geç kalmasıydı. Galatasaray'ın ilk golü ise karambolden geldi. Baros doğru yerdeydi ve güzel bir vuruş yaptı. Kısacası bu devrede Galatasaray ve Kocaelispor beklenenden uzak oynadılar. Beni bu devrede şaşırtan olay Hasan Şaş'ın bekte sessiz, sakin ve akıllı oyunuydu. İkinci yarıda Kocaelispor, yorgunluk alameti göstermeye başlamıştı. Galatasaray ise yavaş yavaş oyuna ağırlığını koydu. Lincoln ve Kewell'ın taşıdığı toplarla rakip sahaya yerleşti. İkinci yarıda oyuna giren Yaser'i beğendim. Alpaslan ise az oynadı, bir şey diyemeyeceğim. Özetle Galatasaray, korktuğu maçı kolay alarak haftayı rahat kapadı.