Dersimiz Ümit Özat En çok sevdiğim futbolcuların bir listesini yapsam, tek kelime bile konuşmadığım Ümit Özat'ı kesinlikle ilk üç arasına sokarım. Efendi, mesleğini seven, kimseye zararı dokunmayan, adam gibi adamın en güzel örneği olan Özat, hafta içinde Köln maçında çok üzücü bir olay yaşadı. Herkesin, yaşlı gözlerle izlediği olayın sonunda Özat'ın sağlığının iyiye gittiğinin açıklanmasından sonra yapılan sevinç tezahüratı ise müthiş bir duygusal olaydı.
Kimse yanına gitmedi Ancak, bu olay yaşanırken bize ders olması gerekenleri de yazmadan geçemeyeceğim. 1- Ümit yere yıkıldığı zaman, yanına bir iki futbolcu ile hakem koştu. Oyuncular hemen ayrıldı, daha sonra da doktorlar ve sedye ile onu taşıyacaklar, muayeneye başladı. Biz de öyle mi, hayır değil, yere yıkılan sakatlanan hatta kart gören kim varsa etrafında en az 10 kişi var. Yerde yatan neredeyse havasızlıktan ölecek. Hakemler bu konuda cok vurdum duymaz. Kurallar buna müsait ama, uygulayan yok. 2- Ümit Özat'ın muayenesinden sonra yapılan açıklamalardan bir tanesi bize uyuyor diye ilgimi çekti. Vücudunun susuz kalması. Türk futbolcularının Ramazan ayıyla birlikte tuttukları orucun sağlık açısından ne kadar tehlikeli olduğunun örnekleri çok. Örnek mi, Galatasaray, her oruçlu günlerdeki yaptığı maçlarda aldığı sonuçlar ortada. Şimdilik bu konuya fazla girip tepki çekmeyelim.