Sağlam mektup! Bugün Bayram. Hepimize kutlu ve mutlu olsun, huzur getirsin. Şimdi gelelim Ertuğrul Sağlam hocama yazdığım mektuba. Sevgili kardeşim... Bu satırlar iyi niyetle ve bir dostu yanlıştan döndürmek için yazılmıştır. Bilesin ki hiçbir art niyet yoktur. Bak hocam... Korkmamalısın... Elinde, bu ligteki her takımı kolay yenebilecek, gerekirse hakemi de yenebilecek iyi bir kadro var. Bu takım gol yiyecek diye korkuyorsun. Tedbir üzerine tedbir alıyorsun. Hücumcu dolu takımı savunma oynatıyorsun. Yetmiyor bir de her hafta kadroyla oynuyorsun. Yapma hocam... Böyle bir yere varamazsın... Vazgeç... Bu satırların yazarı dahil kimsenin beğenmediği Skıbbe'ye bak. Baros, Kewell ve Lincoln'u birlikte oynatıyor. Yediğinden fazlasını atacağına inanıyor. Özellikle İnönü'de, Anadolu takımlarına karşı senin Beşiktaş'ın da bu mantatiteyle oynamalı hocam. Aksi halde daha çok kayıp yaşayacaksın ve koca sezon heba olacak. Benden söylemesi.
Tigana'yı unutma Geçen sezon geride kaldı. Orada yapılan savunma hataları, yenilen goller çok ciddi bir travma yaratmış senin kafanda. Bundan kurtulmalısın... Her takım gol yiyebilir ve bu dünyanın sonu değildir. Bobo, Holosko, Nobre, Delgado, Serdar Özkan beşlisi sahada olduğu müddetçe Beşiktaş her skorun altından kalkabilir. Bizimkisi testi kırılmadan yol göstermek Ertuğrul hocam. Teknik patron sensin, yetki sende, elbette ip senin boynunda. Ben diyorum ki; korkunun ecele faydası yok, cesur ol, görev adamlarına değil, çok yönlü oyunculara güven... Bunu yaptığında yani çok yönlü, kaliteli oyuncular ağırlıklı bir takım sahaya sürdüğünde belki bir kez yanılırsın, çok koşan bir rakibe karşı zorluk yaşarsın, hepsi bu. Böyle devam ettiğin taktirde ise her maçta yanlışa düşme ihtimalin var. ...Ve lütfen istikrarı gözardı etme. Tigana her hafta yeni bir onbir icat ediyordu. Sonrası malum. Kadroda istikrarı yakalamadan şampiyon olamazsın. Bunu sakın unutma. Dediğim gibi sevgili hocam, benimkisi tavsiye, karar senin hocam... Karar senin.