Mekanın cennet olsun F.Bahçe'ye 1979'da geldim. Bir çok gazeteciyle olduğu gibi Kazım Kanat'la da kısa sürede tanıştım. Dostluğumuz bugüne kadar devam etti. O dönemlerde şimdi olduğu gibi yazarlar, takımlara göre ayrılmamıştı. O yüzden Beşiktaşlı olan Kazım Kanat, F.Bahçe'yi de takip ediyordu. Ve sık sık görüşüyorduk. Futbolu bıraktıktan sonra aynı gazetelerde yan yana çalıştık, TV programları yaptık. En son iki yıldır da atv'de Santra'da beraberdik. TSYD lokalinde, Çiçek Arif'in yerinde, Taksim Sanat Evi'nde saatlerce süren sohbetlerimiz oldu. Dostluğundan büyük onur duydum, inandığı fikirler uğruna uğraş veren, kalemini satmayan bir emekçiydi. Sert yazardı, lafını esirgemezdi, cesurdu. O yüzden karşısına çok adam aldı. Ama özellikle Beşiktaş hakkında yazdığı yazılarda tarih onu hep haklı çıkardı. Ailesinin, Türk sporunun ve Beşiktaş camiasının başı sağolsun, mekanı cennet olsun. (Kars'ta asker olan oğlu Mesut'un ziyareti için sözleşmiştik. Sözüm söz, orada olacağım.)
***
Böyle günlerde yazı yazmak zor ama hayat devam ediyor. Biz de F.Bahçe'yi takip ediyoruz. Bu hafta Sivas'ta çok kritik bir maça çıkılacak. G.Antep ve Hacettepe'ye hesapta olmayan 6 puan bırakıldıktan sonra bu maçın önemini anlatmak gerekmez. G.Saray, Beşiktaş ve Trabzon sürpriz yaşanmazsa maçlarını alırlar. Puan farkı 4 olmuş. Sezon başında bu kadar fark şampiyonluğa oynayan bir takım için fazla. O yüzden cuma akşamı oynanacak maçın parolası kesinlikle galibiyet olmalı. Alex riske atılmayacak, Dinamo Kiev maçı için dinlendirilecek. "Alex'siz F.Bahçe nasıl oynamalı" sorununun yanıtı mutlaka Aragones'in kafasındadır. Sadece Alex var diye arkayı çift ön libero konuluyor, ileride de tek forvet bırakılıyordu. Şimdi Alex yok, o zaman 4-4-2'ye dönmek için iyi bir fırsat. Umarım Semih iyileşir. Semih-Güiza ikilisi bu maçta gerekli. Bir de Emre'ye çok iş düşecek. Alex'in yokluğunda Emre'nin iyi oynayacağı bir maçta F.Bahçe şu andaki kadrosuyla da her takımı yenebilecek güçte.
***
Bu sene hakemlerden yana gene sıkıntılı geçecek gibi. Kendi aralarında problemler yaşıyorlar. Her dönem birileri köşeye atılıyor, birileri de yıldız yapılmaya uğraşılıyor. Hatalı da olsalar tekrar maçlara verilen hakemlerimiz var. Her hafta atv'deki Santra'da başkalarının atlatıklarını gündeme getiriyoruz. Bariz hatalar yapılıyor. Geçtiğimiz hafta da çifte standartlı düdükler revaçtaydı. Hele iki tanesi vardı ki rahatsız ediciydi. Hacettepe maçında Volkan'a tereddütsüz penaltıyı çalan Abitoğlu, Beşiktaş-G.Antep maçında kaleci Hakan'ın yaptığı aynı harekete eliyle "devam" işareti verdi. Yani gördü. Bir hafta içindeki iki hayati hata, hem de aynı hakem tarafından yapılamaz. (Bunu yakalayan Mustafa Çulcu'ya teşekkürler). Alex'in G.Birliği maçında kaleciyle mücadelesi golle neticelendi. Fırat Aydınus faul çaldı. Ama Selçuk Dereli aynı pozisyonda Kocaeli'nde Nonda'ya "devam" dedi. G.Saray gol attı. Şimdi buralarda birileri yanlış yapıyor ama kim? Adam kayırmacılığını bırakıp işler doğru dürüst yapılmazsa bu lig biraz zor bitecek gibi görünüyor.