Değerlerimizi bilelim Mutlak galibiyet parolasıyla çıktığımız maça o kadar kötü başladık ki bırakın galibiyeti neredeyse beraberliğe razı olacak duruma geldik. Tuncay'ın erken sakatlanması bütün planlarımızı alt üst etti. Çıktığı dakikaya kadar ileriye topu taşıyan tek futbolcumuz Tuncay'dı. Halil'in girmesiyle tipik çift forvet sistemine döndük. Tuncay, Semih'in yanında ikinci forvet olarak gözükse de ileri geri oynayıp sürekli yer değiştiren adamımızdı. Ama Halil'de o özellikler olmadığı için orta sahada bir kişi eksilmek zorunda kaldık. Emre'nin pas hataları, Mehmet Topal'ın orta sahayı hiç geçmemesi, Çağlar'ın bir şutu dışında sol kanadı hiç kullanmaması doğru dürüst atak yapmamızı engelledi. Koskoca 45 dakika sadece bir pozisyon (o da Arda'nın kafası) bulabildiysek ilk devre için nasıl bir yorum yapabiliriz ki!.. Yediğimiz gol ise içler acısı. Yıllardır şu adam paylaşımını bir türlü öğrenemedik gitti. Estonya maçında iki gol birden atan rakibimizin en tehlikeli adamı Sonck, ilk tutulması gereken isim değil mi? Ama adam bomboş geldi, kafayı vurdu, golünü attı, gitti. Bu kadar basit goller yememeliyiz.
Solda Uğur oynamalıydı Hakan Balta'nın yokluğunda herkes Mehmet Topal ile Uğur Boral'ın oynayacağını zannediyordu. Mehmet tamam ama Fatih Terim büyük bir sürprizle Çağlar'ı sahaya sürdü. Teknik direktörün takdiridir, bir şey demem. Ama Uğur'u tercih etmesi daha mantıklıydı. Çünkü Şükrü Saracoğlu, Uğur'un aşina olduğu bir saha. Gole ihtiyacınız olan bir maçta Uğur gibi ofans gücü yüksek bir futbolcu sahaya sürülmeliydi. Arda 4-5 kişinin içinde çaresizleri oynarken, Çağlar kendisine ofansif anlamda hiç yardım etmedi. Kanatları iyi kullanamadığımız, orta sahada iyi organize olamadığımız için keyifli bir atak geliştiremeden devreyi 1-0 yenik kapattık. İkinci devre Kazım'ın çıkıp Mehmet Topuz'un girmesi pek bir şey değiştirmedi. Biraz daha baskın gibi göründük ama gene pozisyon fakiriydik. Mevlüt'ün girip 3 forvete dönmemiz de fayda getirmedi. Emre'nin penaltı golüyle hiç olmazsa bir puanı kurtardık. Terim'in sol kanattaki boşluğu neden görmediğini merak ediyorum. Çağlar 90 dakika iki kere akına katıldı. Resmen 3 stoperle oynamış gibiydik. Sol kanadı çalışmayan bir takım, bir kanadı olmayan uçakla eşdeğerdir. Üstüne gelmeyi düşünmeyen rakip karşısında Uğur gibi rakibin üstüne gitmesini seven futbolcuyu düşünmemek, bizi 3 puandan eden baş etkendi. Aurelio oynamadığı zaman nasıl yokluk içinde olduğumuzu herhalde herkes görmüştür. Bu çocuk milli forma için sakatlandı. Belki İspanya'da da uzun süre oynayamayacak. Artık lütfen değerlerimizin kıymetini bilelim.