Geçmiş olsun Kazım ağabey Bu hafta Santra programını ilk defa Kazım ağabeysiz yaptık. Basit bir üşütmeden dolayı birkaç gündür yatakta. Hiç önemli değil. Ne savaşlar gördü. Bunlar onun için olsa olsa küçük birer tatbikat olur. O yüzden kafamızı takmıyor, sadece "Geçmiş olsun ağabey'' diyoruz. Zaten gelseydi de ne anlatacaktı? Bir hafta boyunca beklediğimiz Trabzon- Beşiktaş maçını hep beraber seyrettik. Dağ fare doğurdu. Birbirinden korkan iki teknik adam yüzünden 90 dakika boyunca futbol adına acı çektik. Ertuğrul 5-6 futbolcusun orta sahayı hiç geçmeden oynatırken, Ersun da ona Hüseyin'i Song'la Ercüment'in yanına çekerek 3 stoper oynatarak yanıt verdi.
Haliyle de bizlere adına futbol dediğimiz ama herhalde başka bir şey seyretmek düştü. Bu sene daha çok beğenerek izlediğim Delgado da oyuna ağırlığını koyamayınca bir de Yattara sahada olmayınca bize de televizyon düğmelerini kapatmak düşecekti ama işimiz gereği yapamadık. Delgado konusunda Kazım ağabey ile aynı düşünceleri taşıyoruz. Ne dersin Kazım ağabey sahada biraz kıpırdasaydı Beşiktaş acaba 3 puanı alabilir miydi?