Güzel başlangıç Bizde hâlâ anlaşılamayan ve anlatamadığı mız bir nokta var. Zannediyorlar ki çift forvet oynadığın zaman ortalığı darmadağın edeceksin (!), 50 tane pozisyon bulacaksın (!) ve teknik direktörü de cesur ilan edeceksin! Tek forvet oynatan teknik adamı da korkak ilan edip, postalayacaksın! İşte bu düşünce tarzının ne kadar yanlış olduğu Erivan'da bir kez daha görüldü. Önemli olan rakamlar, şablonlar değildir. İçeride verilen taktiğin iyi uygulanmasıdır. Siz zannediyor musunuz ki favori olan takımlar sahaya tek forvet çıkardığında, teknik direktörler ona "İleride yalnız kal" emri veriyor. Arkada oynayanlar ofansa yardım ettiği müddetçe işler zaten hal oluyor. Dün Fatih Terim sahaya Semih ve Mevlüt ile çift forvet olarak çıktı. Arkasına da ofans ağırlığı yüksek olan Tuncay, Arda, Emre gibi futbolcuları monte etti. Geri dörtlünün önünde Aureilo'yu sübap olarak koydu. Amacı belliydi. Rakibi kendi sahasında sindirip, ceza sahısına bol top indirmek. Bu toplarla da Mevlüt ve Semih ile sonuca gitmek. Fakat istedikleri olmadı.
Hatalar giderilmeli Ermenistan, geride ve orta sahada kalabalık bir savunma hattı kurarak bizi oynatmamayı yeğledi. Onlar da haklı. Avrupa üçüncüsü olmuş bir takım karşısında ilk maçta puan almak başarı diye düşündüler. Başarılı da oldular. İlk devre Semih ve Mevlüt'ün pozisyonları dışında kaleye bile gidemedik. İkinci 45 dakikada da maç aynı şekilde devam ederken Mevlüt'ün çıkıp Kazım'ın girmesi ileride tek kalıp mücadele alanını genişletip Semih'in daha faydalı konuma gelmesi, Tuncay, Emre ve Arda'nın kaleye daha yakın oynamaları işi kolayca bitirmemize neden oldu. Tuncay'ın attığı golde Kazım'ın topu indirmesi; Semih'in golünde de Aurelio'nun topu yere indirmesi son derece akıllıydı. İlk maçta iyi başlamamız önemliydi. Kadıköy'de oynanacak Belçika maçına çok moralli çıkacağız. Yalnız, Fatih Terim'den ilk 45 dakikada yapılan hataları tekrarlamamasını bekliyoruz.