Yine Delgado bitirdi Önce iyi şeylerden söz edelim. Örneğin Delgado'dan başlayalım. Beşiktaş'ın yeni kaptanı, artık bir dünya starı gibi oynuyor. Sadece onu seyretmek için Beşiktaş maçlarına gelmek bile yeni bir alışkanlık olabilir. Attığı paslar, oyunun yönünü istediği tarafa çevirebilme becerisi, inanılmaz bilek hareketleri Delgado'yu galiba yılın futbolcusu yapacak. İnanın, kaçırdığı penaltıda bile inanılmaz bir estetik vardı. Attığı golde hem kendi arkadaşları, hem de rakip savunma ve kaleci Jefferson seyretmekten başka bir şey yapamadılar. Çünkü böyle bir vuruş ancak Delgado gibi bir virtüözden gelebilirdi. Geçelim kötü şeylere... Bu sistem Beşiktaş'ın başını çok ağırtacak gibi görünüyor. Tıpkı Antalya ve Siroki maçlarında olduğu gibi ilk 45 dakika buharlaşıp havaya karıştı. Tek forvetli sistem kesinlikle Bobo'ya göre değil. Gol kralı olmayı şimdiden kafasına koymuş Bobo, bu oyun biçiminde gaza değil frene basacak. Elbette yazık olacak.
Ön liberolar vasattı Sistemin en büyük kurbanı, kesinlikle Holosko. Yine sağ çizgide sürgünde gibi oynatıldı. İlk 45 dakikada yok gibiydi. İkinci yarıda ya hocadan bir vize geldi, ya da kendi kafasından biraz serbest oynamaya başladı. İşte o zaman hem Holosko, hem Beşiktaş hücum zenginliği yaratmaya başladı. Ertuğrul Sağlam ne yapıp edip Delgado'dan sonra Holosko'yu da kazanmalı. Çünkü her yerde Holosko yok. İbrahim Toraman, sağlam bir dönüş yaptı. Zapo'yla birlikte savunmanın göbeğinde iyi bir ikili oluşturdular. Burada Gökhan Zan ve Sivok sanırım çok sıkıntı çekecekler. Serdar Kurtuluş nihayet sağ bek oynadı. Ne var ki, henüz bu bölgeye alışamamış. Zaman ihtiyacı var. Tello sol tarafta en azından tekniğiyle eksiklerini kapatmayı başarıyor. Çift liberolar Cisse ve Uğur İnceman vasat bir gece yaşadılar. Ortanın solundaki Serdar Özkan ise her maç daha iyiye gidiyor. Beşiktaş için Konya sınavı da kazasız geçti. Ancak bu sistemle, yakın bir zamanda iş kazası kaçınılmaz.