Suçlu ayağa kalk! Pekin 2008 Olimpiyatı, Türkiye için tam bir hayal kırıklığı oldu. Yetmiş milyonluk ülkeyiz. Kimse öyle bir altın, dört gümüş ve üç bronzun arkasına sığınmasın. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, gitmeden önce Türkiye'de ne demişti, hatırlayın: "Sporcularımızdan Pekin'de en az 15 madalya bekliyorum." En az ha!Sonuç: Hezimet, rezalet! Yıllarca iki halterci, iki güreşçinin aldığı madalyalarla ne güzel güle oynaya dönülüyordu, her şey tozpembe sunuluyordu bizlere değil mi? Bu sefer onlardan da sonuç alamadık.
Şimdi ne yapacaksınız? Yıllardır başarısız olan görevlilere el çektirmenin, yıllardır başarısız olmuş sporcuları oyun dışına almanın, yeni isimlerin önünü açmanın zamanı gelmedi mi? Başarı nasıl mükâfatlandırılıyorsa, kusura bakmasınlar, başarısızlar da karşılığını görmeli. Başaramayanlar gitmeli. Yıllardır, yurt dışına bu ülkenin parasıyla yollayıp "Ha bu yarışma, ha bu şampiyona!" diye diye umut beslediğimiz bir bizim yüzücüye bakın bir de tek başına sekiz altın madalya alıp madalya takımı kuran Michael Phelps'e! Biz mazeret şampiyonu, onlar kulaç şampiyonu yetiştiriyor. Vaziyet, bu kadar ayan beyan ortada. Boş lafa karnımız tok! Artık bu sporcuya, "Göz yaşı deryasında üzdüğün yeter!" deyip bırakmasını söylüyoruz. Bir de magazin haberlerine daha uygun bir halterci bayanımız var; meğer sakat sakat gitmiş şampiyonaya. Bu kadar sahipsiz mi bu memleket? Alay konusu ettirdiler ülkemizi maalesef. Naim ve Halil gitti, halter bitti, ne acı! Buradan sporun sahiplerine, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ve Atalay'a, tam da böyle başarısız olunmuş bir olimpiyat sonrası çağrıda bulunmak istiyorum: Bundan böyle, her şampiyonaya giden federasyon başkanını çağırıp hedef istemeli. Vadettikleri dereceyi, söz verilen başarıyı, madalyayı yakalayamayanı, teşekkür edip yenisi ile değiştirmeli. Bu konudaki yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır. Hem başarısız olacaksın hem de orada devam edeceksin. Oh ne ala! Ne güzel memleket ya! Bence başarı sporculardan değil, onların başı olan federasyon başkanlarından istenmeli. Her şampiyona sonrası aynı tip adamlar, aynı tezgâhtan çıkmış cümleler, ötelenen başarılar ve üstü örtülen başarısızlıklar, artık bu ülkenin duymak, görmek istedikleri olamaz! Ülkemin bayrağını göndere çektiren, ulusal marşı söyleten her sporcu hepimizi heyecanlandırır. Olimpiyatlarda, birkaç sporcumuz hariç, birçok sporcumuzda bir boş vermişlik, burayı bir seyahat yeri gibi görme, müsabakalarına yeterince hazırlanmama rahatlığı gördük. Benim yazdıklarıma burun kıvıranlara, kem küm edenlere yorulmamalarını, sonuçlara bakmalarını tavsiye ediyorum. O, her şeyi anlatıyor. Ne diyorduk! Başarısız olan gitmeli!