Ben de Türk değilim! Elvan yine muhteşem bir yarış çıkardı ve Türkiye'ye tarihinde ilk defa 2 altın madalya getirdi. O Türkiye'nin çok büyük bir başarısı. 2000 yılında biz Sidney'deydik. Kenan, ben, Cüneyt ve Nuyan ağabey. Orada Süreyya Ayhan, 1500 metrede final koşup 7. olsaydı, biz dünyayı birbirine katardık. 'Olimpiyatta bir Türk atlet çıkıp 7. oldu. İlk 8'in içine girdi' diye. 5 bin metrede bir Türk atleti ilk 8'in içine girdi, adını bilen var mı, söyleyen var mı, konuşan var mı? Neden? Çünkü Elvan o yarışta gümüş madalya aldı. Dahası Elvan 3 gün evvel de 10 bin metrede gümüş madalya aldı. Yani bizim için final koşmanın bile hayal olduğu bir yarışta iki kişi yarıştırdık, birisi 2. oldu, birisi 7. oldu. Müthiş bir şey. Ama ne yazık ki ırkçılık, kafatasçılık sürüyor. Yok efendim; "Elvan Türk kızı değilmiş!" Ben de değilim o zaman. "Ben Türküm" diyen herkesin kanlarını muayene edelim bakalım. Kromozonlarını muayene edelim. Bir bebeğin 48 kromozomundan 24'ü anadan, 24'ü babadan gelir. Orhan Gazi'nin karısı Rum. Demek ki ondan sonra ki Murat'ın 4'te 2'si Türk. Ruslar, Slavlar, bir sürü sultanlar var Osmanlı'da devşirme. Son padişahın kromozomlarında Türklük ne kadar kalmış acaba!.. Böyle düşündüğün zaman bir yere varamazsın. Onun için Atatürk, "Ne mutlu Türk'üm diyene" demiş. Onun için Atatürk yaptığı anayasaya "Türk Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" maddesini koydurmuş. Türk doğan değil, Türk ana babadan olan değil, Türkiye sınırları içinde doğandan da değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür demiş. Bu ayrımı kökünden kazımış. Ama sen bu felsefeyi anlamazsan, bu felsefeyi görmezsen tek taraflı bakarsın. Naim Süleymanoğlu niye Türk de Elvan değil? Bana bir anlatsınlar bakalım. Niye Naim'e itiraz etmediler Elvan'a bugün itiraz edenler!.. Göreyim, okuyayım bakalım yazılarını... Naim niye Türk oluyormuş!.. O zaman "Sen kan peşindesin, kafatası ölçüsü peşindesin" dediğim zaman niye kızıyorlar bana!..
BAYRAĞI VERMEDİK Kaldı ki bunlar cahil. Elvan bu ülkede yetişmiş birisi. Elvan'ı biz transfer etmedik. Elvan'ı biz Amerika'nın Bernard Lagat'ı şampiyon olduğu zaman transfer ettiği gibi transfer etmedik. Neredeyse çocukken aldık getirdik. Türkiye'de yetiştirdik. Dünya rekorunu Türkiye'de kırdı, yarışlarını Türkiye'de kazandı. Olimpiyat kürsüsüne de Türkiye'de çıktı. Etiyopya'da 'Elvan' diye birisi yok. Açın bakalım Etiyopya atletizm tarihini, Elvan diye birisi var mı? Adam da biraz utanma olur ya da biraz bilgi olur. Ama kan davası o kadar kafamıza işlemiş ki... Elvan'a orada bir bayrak veremedik. Bu ayıbın altından kalkamayız biz. Orada stadyumun kenarına kadar inen bir tribün var. Burada sporcular oturuyor. Kaç Türk atlet gitti oraya! Bir tanesi Elvan'ın yarışını izlemeye gitmez mi elinde bir bayrakla? Atletsin sen ya!.. Elvan'ı geç. Cumartesi günü bütün yarışlar final. Cumartesi seçme, eleme, yarı final yok. Cumartesi günü 10 yarış var. 10'u da final. Sen bir atlet olarak olimpiyatta atletizmin en güzel gününü seyretmeye gitmezsen nasıl atletsin ya!.. Açık. Osaka'da da böyle oldu. Elvan'a karşı bir tavır var. Bu ırkçı tavır sadece benim medyamda değil, bu ırkçı tavır kafilenin içinde de var. Bunun şiddetle soruşturulması lazım. 67 kişi orada. Bir tane Türk gitmez mi? Hiçbir televizyonun canlı vermediği güreşte 100'lerce Türk, 100'lerce bayrak... Bütün dünyanın televizyon başında olduğu bir yarışta bir Türk bayrağı veremedik. Üstelik de sırtında Türk bayrağı ile 4 dakika koşacak, Türkiye şovu yapacak kadın!.. Veremedik de değil vermedik. Ayıptır, utançtır. Milletvekili olsam, Meclis'te soru önergesi verip, araştırma açtırırım. Neredeydi Türk kafilesi, Elvan 5 bin metre finalinde koşarken? Neredeydi?