Yıllar önce Titanic filmini seyretmiş ve uzun süre etkisinde kalmıştım. O film, bende inanılmaz bir kıyaslama tarzı geliştirdi. Hangi filmi seyretsem "Acaba, bu film mi güzel, Titanic mi?" diye kendime soruyorum. Bilinçaltımı ne kadar zorlasam bu kıyastan, değerlendirmeden yıllardır uzaklaşamadım. Bunun aynısını, Çinlilerin 2008 Pekin Olimpiyatları'nın açılışındaki o müthiş gösterileri, birbirinden muhteşem sunumları art arda sıralamaları sırasında hissettim. Bende, ölünceye kadar kalacak olağanüstü bir iz bırakıp unutulmazlar arasına girdi. Seyredenlerin, benim gibi bir hisse kapıldıklarına adım gibi eminim. Neydi o öyle! Resmen, aday olacak her ülkede korku ve başaramama hissi uyandırdı.
Daha iyisi yapılabilir mi? Hangi ülke Çinlilerden daha iyisini yapabilir? Etrafımdaki spor otoriteleri arasında bu sorular uçuşuyor. Çok haksız da sayılmazlar. Yapılması imkânsız denilen figürleri, görünce bu kurgu benim hayallerimde saklıydı denilen gerçeği bütün dünyayla birlikte bizim de gözlerimizin önüne serdi. Olimpiyat düzenleme çıtası Pekin'den sonra çok yükseğe çıktı. Ne diyordu bir firma reklamında: "Biz daha iyisini yapıncaya kadar en iyisi bu!" Biz de bekliyoruz.