Oldu da bitti! Bosna-Hersek ekibi Brijeg, Beşiktaş'ın ne maddi ne de manevi olarak dengi değil... Ancak futbol, her türlü sürprize açık bir oyun olduğundan sadece ayaklarınla değil, beyninle de oynamak şart. F.Bahçe ve G.Saray'ın aldığı beraberlikler bunun en önemli kanıtı... Ertuğrul Sağlam'ın sahaya sürdüğü kadrodaki tek sürpriz, savunmanın sağında Serdar Kurtuluş'un yerine Ali Tandoğan'ın ilk 11'de sahaya sürülmesiydi. Bunun dışında Uğur ve Cisse'den kurulu çift ön liberolu sistem ilk resmi sınavda geçer not almayı başardı. Savunmanın göbeğinde oynayan Gökhan Zan-Sivok ikilisinin uyumu, doğrusu beklentilerin üzerinde çıktı. Genç teknik adam Sağlam, yeni sezonda en çok Zapotoncy- Gökhan-Sivok üçlüsünden hangi ikisini oynatacağı konusunda bir hayli zorlanacak gibi görünüyor. Sol kanattaki Aydın, gecenin en çok koşan ismi olurken, "Ben forvette oynamak istiyorum" diyen Holosko'nun sağ kanatta aynı verimi sağladığını söyleyemeyiz. Tek forvet olarak kalabalık Brijeg savunması arasında zorlanan Bobo bal yapmayan arı gibiydi. Yerine giren Nobre yine fırsatçılığını gösterdi. Karşılaşmanın ilk 20 dakikası, bilgiyasarda hızlandırılmış futbol maçı gibi oynandı. Delgado'nun mükemmel kafa golünün de geldiği bu periyodun ardından, futbolcular adeta duraklama devrine girdi.
Kronik rahatsızlık Bitime az bir süre kala yeniden canlanan maçta Nobre'nin golü siyah- beyazlıları rahatlasa da rakibin en etkili ismi Silic'in 90+2'de uzak diyarlardan attığı gol Beşiktaş'ın kronik rahatsızlığı olan 'konsantrasyon kaybı'nın halen giderilmediğinin bir kanıtıydı. Brijeg'li oyuncuların, kaba tabiriyle sürekli "arkadan tendona" çalışmalarına rağmen siyah-beyazlıların maçı sakat vermeden tamamlaması gecenin belki de en sevindirici olayı oldu. Turu kim mi geçer? Bu soruya 'Beşiktaş'tan başka yanıt verecek birinin, futboldan hiç anlamıyor olması gerekir...