Söz artık aşçıda! 2008-09 Turkcell Süper Lig fikstürü çekildi. Bordo-mavililerde yönetim ve teknik heyet fikstürün iyi olduğunu dile getirdi. Sonuçta bu tablo içerisinde değişecek olan bir şey yok. Her maç üç puan. Çık, oyna, al! Asıl önemli olan fikstürün ilk 7 haftası. Bu süreç birçok kulüpte teknik adam değişikliğine neden olurken takımlar eksik mevkilerine oyuncu "yama" yapmak için büyük bir efor sarfederler. İşte bu 7 haftalık bölümde "Atı alan Yaroz'u geçer" Bordo-mavililer 7 haftada evinde iki derbi, biri seyircisiz olmak üzere üç maç oynayacak. Dört maçı ise deplasmanda. Bu karşılaşmalardan kayıpsız çıkarsanız şampiyonluk için en önemli adaysınız demektir. Diğer ihtimallere değinmek bile istemiyorum. Çünkü geçen yıllarda değindik, yazdık ve o karamsar tablo içerisinde hep "Ya sabır" dedik de ne oldu. Trabzonspor 7 hafta içerisinde alacağı puanlarla ya "Rakiplerini düşündüren" takım olacak ya da "Düşünen." Düşündüren takım olursa bu Trabzonspor'u tutmak zor olur.
Takım ruhu da oluşmalı Bu tablo içerisinde Trabzon'un hazırlık dönemine dönersek, 4 etaplı çalışmanın üçü geride kaldı. Bugün Almanya kampı başlıyor. Yanal'ın elinde zengin oyuncu kadrosu var. Hazırlık maçlarında, kendi oyun mantalitesini uygulatmaya çalışacak. Takımdaki rekabet ortamı bir de takım olma ruhuna yansırsa o zaman işler tıkırında demektir. Bir aylık süreç içerisinde fizik kondisyon olarak iyi güç depoladılar. Kısa süreli saha çalışmalarında görüldü ki bu takımı üzerinde epey daha işçiliğe ihtiyaç var. Aksayan mevkileri var. Kaleciler kafa olarak hâlâ rahat değil. Bir oyun kurucuya ihtiyaç var. Solda rekabet var, sağda ise adama ihtiyaç. İşin özü: Yönetim alışverişi yaptı, sıra "Aşçıya" geldi. Yani teknik heyete... Yap yemeği, sun taraftara keyifle izlesin millet.