Veda etmeyi bilmek... Başlamak kadar bitirmek de önemlidir. Biz ise kucaklayarak karşılayıp sırtımızı dönerek göndermeyi alışkanlık edindik, o dillere destan misafirperverliğimizi bir kenara bırakarak... Zico'nun, sarı-lacivertli yönetime, güle güle demedikleri için sitem edişi, evinin anahtarını teslim edecek birini bile bulamamanın serzenişini dinleyince düşündüm bunları. Benzer bir kırılganlığı birkaç ay önce Gökdeniz de göstermişti, "Trabzonspor'a muazzam bir para kazandırarak gidiyorum. Bırakın bir veda yemeği vermeyi, teşekkür bile etmiyorlar" demişti. Futbolun bu kara noktasına Galatasaray biraz olsun ışık tutuyor, Gerets'e plaket vererek ve Feldkamp'ı havalimanına kadar gelip uğurlayarak. Ama "Kalan sağlar bizimdir" mantığının genel olarak kırıldığı pek söylenemez. Ben kişisel olarak Zico'ya teşekkür diyorum. Futbol kültürünü, ne pahasına olursa olsun kazanalım zihniyetinin üstünde tuttuğu için...