Zico kalmalı Şu aralar gündemde (transferlerden de önce) Fenerbahçe'yi ilgilendiren tek soru var. Zico kalsın mı gitsin mi? Ben son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Kesinlikle kalmalı. Hatta kadro da korunabildiği karar korunmalı. Çünkü bu sene yapılan hataları onlardan daha iyi kimse bilmiyor. Şunu size kesinlikle söylemeliyim ki lig bittikten sonra Fenerbahçeli futbolcular önümüzdeki sezonun hemen başlaması için dua eder hale geldiler. "Biz bu şampiyonluğu nasıl kaybettik'' havasındalar. İnanın ki önümüzdeki sezon yeni gelecek teknik adam bu sorunları çözmekte büyük çaba harcayacaktır ve zaman kaybı olacaktır. Ayrıca hani Fenerli medya denilen hayali medya gelen yeni teknik adamın 30 yıldır yaptıkları gibi canına okuyacaklardır. Bakın geldiği günden beri "Zico gitsin'' diye adeta kampanya başlatan yazarlar bile şimdi Zico gitmesin diyorlarsa işin yüzde 80' bitmiş demektir. Aslında rahatlayacak olan bizleriz. Çünkü sorumluluk bizlerden çıkacak rahat rahat teknik yorumlar yapabileceğiz. Onların bizlere söylediği gibi biz de onlara günahları boynuna diyeceğiz. Ne yapalım yıllarca bizim gibi düşünenlere saldıranlar en sonunda ellerini taşın altına soktular ya ne kadar sevinirsek azdır.
Dr. Gürkan Kubilay haklı iddialifutbol.com'un yaratıcısı sevgili dostum Dr. Gürkan Kubilay dün "Fatih Terim bu işi bilmiyor" başlıklı bir yazı kaleme almış. Mutlaka okumuşsunuzdur. O yazının altına Selçuk Yula olarak ben de imzamı atarım. Yalnız sevgili doktorumuz her şeyi istatistiklerle, bilimle ve de futbol bilgisiyle yapıyor. Ülkemiz futbol kamuoyunun böyle erdemli değerleri ve doğruları bir arada barındırması ve anlaması mümkün değil. Gol kralı Semih'in Milli Takım'a çağrılması kimleri, niye rahatsız ediyor? Söyleyelim. Bir tek Galatasaray medyasını. Ersun Yanal'ın da o yüzden başını yiyip gönderen onlar değil miydi? Adamlar Milli Takım'da Fenerbahçeli bir futbolcu olmasına bile tahammül edemiyorlar. Sırf bu yüzden kendi istedikleri Fatih Terim'e saldırıyorlar. Ben 1973 yılında Genç Milli olduktan sonra şu yıla kadar Milli Takımlar içindeyim. Gördüğüm en güzel maç, Danimarka'daki Nihat'ın penaltı kaçırdığı 1-1'lik maçtı. Ersun Yanal istediği devrimi yapmıştı. Ama adama izin vermediler. Önemli değil, Fatih Terim de şimdi aynı yolda. İleride Nihat tek forvet görevi yapsa da arkadaki orta sahanın hepsi ofansif silah olarak (Tuncay, Emre, Yıldıray, Gökdeniz, Hamit vs.) bir forvet gibi görünmekteler. Yani istenen; döne döne oynanacak, rakibi şaşırtacak, herkesin top yaptığı, çok koştuğu, gol atıp asist yaptığı bir kadroyu sahada görmektir. Nihat'ın da orta saha özelliğini ortaya koyarsak Fatih Terim'in İsviçre'de nasıl top oynatacağını biraz daha anlamış oluruz.