1980-2008 Pazar akşamı Faruk Ilgaz Tesisleri'nde unutulmaz bir gece yaşadık. 1980 yılındaki teknik direktörümüz Rausch, o dönemin başkanı Ali Şen'in davetlisi olarak Bodrum'daydı. Fenerbahçe'ye gelir gelmez beni beğenmiş, satılanlar listesinden sildirmiş ve güvenmişti. Ben de onu mahcup etmedim. 7 yıl görev yaptığım kulübümde iki gol krallığı, iki şampiyonluk, birçok kupa zaferi yaşadım. Baba-oğul gibiydik. Bodrum'dan beni arayıp oraya davet ettiler. Daveti daha da büyüttük. 28 yıl öncesini hemen hemen tam kadro yaşadık. Başkan Ali Şen ve yönetimi, Rausch, o dönem Fenerbahçe'yi takip eden gazetecilerden Şansal Büyüka, Alaattin Metin ve futbolcular Alpaslan, Onur, Erdoğan, Güngör, Müjdat, B.
Mehmet, Tavşan Mustafa, Nurettin, Yaşar... Hepimiz oradaydık. Cem Çanakkale'yi, Özcan Buca'yı çalıştırdığı, Bahtiyar da Bursa'da işi olduğu için mazeretliler sınıfına girdiler. Kaybettiklerimiz de vardı. Sevgili Paşa Hüseyin ve Rausch'un tercümanı Nasuhi ağabeyi rahmetle andık. Bir sevgi yumağı içinde gözyaşlarını tutamayanlar da vardı. Rausch tesislere hayran hayran bakıyor, içinden "nereden nereye'' diyordu. Hep söylüyorum ya, Fener'i karıştırmak isteyenler, yıkmaya çalışanlar boşuna uğraşmayın diye... Böyle büyük sevgi bağıyla birbirine sıkı sıkıya bağlı camianın yıkılması söz konusu olamaz. Fenerbahçe kulübünün temelleri sevgi ve saygıyla atılmıştır. Kadıköy'ün havasını koklamayanların bunu bilmesi elbette mümkün olmuyor ve olmayacak da...