Gelecek emin ellerde Fenerbahçe, şampiyonluğu kaybetse bile kulüp yapısı itibarıyla Türkiye'de rakipsiz görünüyor Adnan Polat, Fenerbahçe'nin yolunda ilerlerse Galatasaray'ı ileride daha iyi yerlere getirebilir
Adnan Polat'ın dün gazetemiz Fotomaç'taki demeçleri, 1-2 kısmı hariç hoşuma gitti. Bardağın dolu tarafına bakanlar için olumlu düşüncelerdi. Belki taraftarını sevindirecek açıklamalardı ama konunun özüne inince karşınıza çıkan gerçekler başka oluyor. Sporda rekabetin önemini anlatmaya gerek yok. Şampiyonluğu kaybetse bile F.Bahçe kulüp yapısı olarak ülkemizde rakipsiz görünüyor. Her zaman söylüyorum. Önemli olan yukardakileri aşağıya çekmek değil, o noktalara varabilmek için mücadele etmektir. Böyle yaparsan hem kendin, hem de Türk sporu kazanır. Adnan Polat, diğer başkanların yapmadığını yaptı. F.Bahçe gerçeğini kabul etti. Önüne örnek olarak F.Bahçe'yi aldı. Hedefini de F.Bahçe'yi geçmek olarak koydu. Dünya yıldızlarını alacağını söylüyor, alabilir. 'Seyrantepe Saracoğlu'ndan daha iyi olacak' diyor, o da olabilir. Ama asla Kadıköy'de F.Bahçe'nin yaşadığı keyfi yaşayamaz. O başka iş. Çünkü Saracoğlu tamamen F.Bahçe başkanı, yönetimi, camiası ve taraftarıyla yapılmış stattır. Orayı herkes kendi evi gibi bilir. Seyrantepe ise 'devletin hediyesi'dir. Yani o burukluk her zaman yaşanacak. 'Avrupa Şampiyonu olacağım' diyor. İlerisi için bir şey diyemem ama şu an için imkansız. Adnan Polat, şampiyonluğu F.Bahçe'nin hediye ettiği gerçeğini kabul etmeli ve takımının Avrupa arenasında hafif kalacağını da bilmelidir. Tüm takımı değiştiremeyeceğine göre yapacağı transferlerle Helsinborg'dan 3, Leverkusen'den 5 gol yiyen G.Saray için Avrupa'da şampiyonluk hedefini koyup, taraftarına ümit vermemelidir.
Fener iyi yolda 'F.Bahçe geriye gidecek, Avrupa G.Saray'ı konuşacak' katılmadığım tek cümlesiydi. F.Bahçe'nin geriye gitmesi artık olanaksızdır. Dev bir eser meydana geldi ve her gün yeni bir taş konuluyor. Borsada her iki büyük kulübümüzün toplamının iki katı değerindeki F.Bahçe'yi geçmesi mümkün görünmüyor. Plan ve programını yaptıktan sonra o yolda tüm olumsuzluklara rağmen ilerlerlerse, kulübünü ileride iyi yerlere getirebilir. Yani F.Bahçe'nin yaptığını yapmalı. Avrupa'da bu seneki gibi F.Bahçe'yi konuşmaya devam edecek. Kadıköy'de herkes şimdiden 'Şampiyonlar Ligi'nde nerede kalmıştık' sorusunu soruyor. Dünya tarihi, 9 branşta yarışıp da 8'inde hem bayan ve hem erkeklerde şampiyonluk kazanan, birinde de (voleybol) ikinci ve üçüncü olan bir kulübü yazmadı. Futbolda, erkek ve bayan basketbolda Avrupa'nın ilk sekizine giren F.Bahçe'yi yakalamak, hele ki geçmek o kadar kolay değil. F.Bahçe, bu sene de büyük dersler çıkarmalıdır. Önümüzdeki sezon işi baştan ciddiye almalıdır. 'Yapmayın, etmeyin' diye ikaz etmemize ve neredeyse yalvarmamıza rağmen futbolla şaka olmayacağına, rakibin asla küçük görülmeyeceğini asla anlatamadık. Diğerlerini bırakın, sadece Büyükşehir Belediye ve Bursaspor'a 10 puan veren takım, hâlâ final maçına çıkıyorsa Adnan Polat'ın F.Bahçe'yi başka yönden değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Her şeye rağmen Volkan'ın kendi kalesine attığı golde (Nonda'yı geçin, top zaten kaledeydi) olmasa F.Bahçe, gene de şampiyonluğa ulaşacaktı. Şu ana kadar 3 büyükle yaptığı 5 maçı kazanan takım, şampiyon olamıyorsa şapkaları önüne koyup düşünme zamanıdır. F.Bahçe, belki şampiyonluğu kaybetti ama geleceğini asla. Gelecek emin ellerdedir. Kimse merak etmesin.