Zico kararı Daha üç gün öncesine kadar Zico'dan iyisi yokken, Bir Galatasaray mağlubiyeti ile sözleşmesinin uzatılma görüşmeleri ertelenmez. Zico hakkındaki görüşlerim malum. Bence yetersiz. Takımı şampiyon yaparken de yetersizdi, Şampiyonlar Ligi etabında da, bugünkü durumda da. Bu görüşümün nedenleri tamamen teknik seçimlerinden ve dengeleri bozmaya, farklı olmaya yetmeyen yönetim yeteneklerindendir. Ama, ne Zico Fenerbahçe'de göreve başladığı günkü teknik adamdır, ne de ben o günlerdeki fikrimde sabit kaldım. Zico zaman içinde doğruları bir türlü buldu. Başkaları uyardı, kendi akıl etti, bizim yazdıklarımız etkiledi veya yöneticiler etkiledi; fark etmez.
Sonuçta yanlışları ile yürüse bile, doğruyu bulma ihtimali her geçen gün yükseliyor. Fenerbahçe iki senedir Zico'ya dayanıyor. Performans gelişmesinde çeşitli eleştiriler veya saptamalar yapabiliriz. Oynadığı futbolun Alex'e endeksli olması, kaptanın formuyla Zico'nun başarısı paralel. Fakat bu iki sene Zico'yu bir noktaya, belli tecrübelere, farklı kararlar almaya, daha Avrupalı düşünmeye itebilir. Önümüzdeki sezon eğer gelişme performansını değerlendirirsek, bambaşka bir teknik yönetimin, doğruların yanlışların çok önüne geçtiği bir Fenerbahçe izleyebiliriz. Bobby Robson'un, iki sene sonra İngiltere Milli Takımı'ndaki menajerlik görevine son verildiğinde yaptığı saptama çok önemli. "O zaman ben bunları neden yaşadım?" dedi Robson. Geçen yıllardaki edindiği tecrübeyi doğru kararlarla birleştirme zamanı geldiğinde, işine son verilmesinin yanlışlığını vurguladı. Bu nedenle Zico bir yatırım olarak düşünülebilir. Yönetim de kontrat kararını verirken böyle düşünebilir. Bizlerin "şunu yapın, bunu yapmayın" deme hakkı yok. Ancak fikirlerimizi söyleyebiliriz. Eğer kalırsa, ekim ayında Zico'nun ne noktada olacağı da belli olur.