Buraya kadar İyi ki maç seyircisiz oynandı. Eğer Beşiktaş'ın o muhteşem seyircisi gelse ve bu maçı izlese, oynanan futbolu görünce her halde çıldırırdı. Hele de yenilen bir gol var ki, seyirci buna bizzat tanık olsa, sanırım işkence çeker, bağırır, çağırır ve bir ceza daha gelirdi. Beşiktaş'ın yediği bir gol var. Tıpkı diğer maçlarda olduğu gibi unutulmayacak, komik bir gol. Hesapta Gordon son derece rahat bir şekilde topu almış rakip yarı sahaya doğru gidiyor. Sonra bir bakıyorsunuz bu kadar rahat bir topu rakibe kaptırıyor. O top Beşiktaş kalesinin etrafında önce pozisyon olmaktan çıkıp, biraz gerilere doğru açılıyor. Meşin yuvarlak dönüp dolaşıp yeniden Beşiktaş ceza sahasına doğru yerleşiyor. Görmeyenler inanamayacak bütün defans seyrediyor, OFTAŞ'tan Kadir isimli bir genç, önündeki topu boş bulup hiç zorlanmadan ağlara gönderiyor. Koskoca Beşiktaş'ın böyle bir gol yedikten sonra artık şampiyonluk sözünü asla seslendirmemesi gerekir. Çünkü bu futbolla şampiyonluk sözcükleri yan yana geldiği zaman Beşiktaş'a yakışmıyor. Ortada bir matematik hesabı vardı. Buna göre kalan maçlarda dalgalanmalara göre belki yine de bir fırsat doğabilirdi.
Alıştığımız görüntüler! Artık böyle bir olasılık da kalmadı. Hatta bu yenilgi bırakın Şampiyonlar Ligi'ni ve UEFA'yı Avrupa hayallerini bile alıp götürecek. Tello, Cisse ve Delgado yok. Onlar olmayınca Beşiktaş'ın futbolunda da elbette kalite sıfıra düşüyor. Koskoca bir ilk yarı Holosko'nun estetik dolu dışarı giden vuruşu dışında Beşiktaş'ı gol pozisyonuna girerken göremedik. OFTAŞ da Beşiktaş'tan farklı değildi ancak ev sahibi takımın kötü futbolda ısrar ettiğini görünce şöyle bir-iki kıpırdanması bile çok rahat bir galibiyet almasına yetti. Evet ikinci yarıda Beşiktaş'ın kaleyi yokladığı şutlar yok değildi. Hatta Nobre'nin bir metre önündeki boş kaleye atamadığı gol bile vardı. Bunun da ötesinde Serdar Özkan'ın iki OFTAŞ'lının makasına gelip paketlendiği bir penaltı var ki, hakem sadece seyretti. Burası Türkiye, hakem "Evet" demedikten sonra bunları görmeye alıştık. Seyircisiz doksan dakikada zaman zaman uyumamak için kendimi zor tuttum. Bu Beşiktaş'ın buralara kadar gelmiş olmasına bile şaşırdım kaldım.