Kader maçı Beşiktaş artık tüm kredilerini tüketti. Belediye yenilgisiyle birlikte bırakın kaybetmeyi, bundan böyle beraberlik lüksü bile kalmadı. Cumartesi gecesi ya kazanacak, ya da şampiyonluk yarışına havlu atacak... Demek ki bu bir final maçı. Geçen sezon böyle bir ortamda Fenerbahçe ile İnönü'de oynadığı maçı yenik bitirerek, liderlik şansını, hatta şampiyonluk umudunu kaybetmişti. Maç ne olur? Bence her şey olabilir... Beşiktaş'ın kazanması için çok çalışması gerekiyor. Eğer savunma hemen her maçta yaşanan kronik hatalarına devam ederse maçı Fenerbahçe alır götürür. Yok eğer Galatasaray maçındaki gibi kusursuz bir defans ortaya çıkarsa bu kez galibiyete yakın taraf Beşiktaş olur. Belirtiler Cisse'nin oynayacağını gösteriyor. O oynarsa ön liberoda sıkıntı yaşanmaz. İbrahim Toraman, sağ bek olarak görev yaparsa bu kez stoperde Baki'ye büyük iş düşer. Neresinden bakılırsa bakılsın, Beşiktaş için tamam veya devam maçı.
Müthiş seyirci farkı Bobo'nun yokluğu bu maçta Beşiktaş için çok önemli bir eksiklik olmaz. Çünkü Bobo, Nobre ve Holosko'nun birlikte oynadığı maçlar pek parlak geçmiyor. Üçü birden sahadayken Holosko sevmediği sağ çizgide oynuyor ve beklentilerin çok uzağında kalıyor. Holosko'nun yeri forvetteki iki kişiden birisi... Bobo'nun yokluğu Ertuğrul Sağlam'ı sadece kulübede iyi bir yedekten yoksun bırakır. Serdar Özkan ve Tello'nun kanatlardaki performansı da maçın sonucunu etkiler. Beşiktaş savunmasında veya orta alanında sorun yaşamazsa cumartesi gecesi Delgado maçın yıldızı olur. Beşiktaş'ın bir şansı daha var. O da benzeri olmayan müthiş seyircisi. O seyirci Liverpool, Marsilya ve Galatasaray maçlarını seyrederek değil oynayarak kazandırdı. Beşiktaş şampiyon olacağını ya bu maçta kanıtlayacak ya da şampiyonluk yarışına beyaz bayrak sallayacak. Demek ki Beşiktaş'ın kaderi cumartesi gecesine bağlı.