Tünele girerken Beşiktaş'ın kaderi, bu haftadan itibaren oynayacağı ilk üç maça bağlı. Eğer bunların tamamını kazanırsa yüzde 95 şampiyon olur. Maçların üçü de birbirinden zor. İstanbul Büyükşehir Belediyespor, ligin en sistematik takımlarından birisi. Büyüklere karşı kaybetmiyor. İlk yarıdaki golsüz biten maçta Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyespor defansını aşamamış, üstelik kendi kalesinde de ciddi tehlikeler atlatmıştı.
Final gibi derbi Maçın Olimpiyat Stadı'nda oynanacak olması, bunu bir deplasman olmaktan çıkartıyor ama, oraya alışık olan tarafın İstanbul Büyükşehir Belediyespor olduğu da bir gerçek. Beşiktaş bu dengeyi, seyircisiyle kendi lehine çevirebilir. Bir sonraki hafta Fenerbahçe derbisi var, ligin erken finallerinden birisi olacak. Beşiktaş, genel olarak Fenerbahçe maçlarını en üst düzey motivasyonla oynuyor. Maç İnönü'de... Bu büyük kapışmada favori olmaz. Beşiktaş'ın galibiyeti, hatta şampiyonluğu özellikle de bu 90 dakikaya bağlı. Fenerbahçe şu anda ligin en iyi futbol oynayan takımı. Beşiktaş, bu maçta klasik defans hatalarına devam ederse, geçen sezon İnönü'de yaşadığı hayal kırıklığının bir benzeriyle tanışır.
Cisse ve Serdar Yok eğer Galatasaray maçındaki gibi savunma hatalarının asgari düzeye indirildiği bir maç oynarsa, kazanmaya yakın olur. Cisse ve Serdar Kurtuluş bu maçta forma giyerlerse savunma ve orta alanda Beşiktaş derbiye ağırlığını koyabilir. İlk yarıdaki Sivasspor maçını takım değil, yönetim kaybetmişti. Bu kez her şey futbolculara bağlı. Sivas'ta üst üste üç maçını kazanmış bir Beşiktaş, mutlu sona yaklaşır. Son 12 maçta 11 galibiyet ve 1 yenilgi alan Beşiktaş, istikrarlı bir grafik çiziyor. Tek yenilgi, şampiyonluğa mal olur.