Yakışmıyor! En son söylenecek cümleyi en başa alayım: 'Şampiyonluğa giden tüneldeki ışık, Beşiktaş için kayboldu!' İnancı büyük teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın "Her şey bitmedi. Önümüzde daha 6 maç var. Umut ve şansımız sürüyor" düşüncesi, futbolcuların motivasyon ve konsantrasyonunu ayakta tutmaktan öteye gidemez! Oysa gerçekler ortada çıplak duruyor! Ama Sağlam, hâlâ göremiyor ya da görüyor da görmek istemiyor. Çünkü gördüğünü ve bildiğini vurgulasa takımdaki çözülmeyle Şampiyonlar Ligi'ne götürecek ikincilik de elden gidecek. Ertuğrul Sağlam'ın içine gömdüğü Beşiktaş'ı yarıştan koparan gerçekleri bir kez daha vurgulayalım: 1- Beşiktaş, "takım oyunu" oynayacak kapasiteye sahip değil! Bunun başlıca nedenlerinden biri tekniği üst düzeyde olan Delgado, Tello da dahil hemen hemen tüm futbolcularda "top kaybı" ve "pas hatası" yapma hastalığının olması. 2- Kanat organizasyonlarında forvete etkili ve sürekli paslar atılamıyor. 3- Rakip kalede etkinlik bireysel yetenek ve becerilerle yapılabiliyor. 4- Futbolcuların özellikle de İbrahim Toraman ile İbrahim Üzülmez'in, "sorumsuzca hırçınlıkları" kartlara ve cezalara sebep oluyor, takımın motivasyonunu bozuyor. 5- Dünya Şampiyonu Brezilya Milli Takımı'nın dünya yıldızı Ricardinho'nun hayal kırıklığı yaratan futbolu... Yan ve geri paslarla 'kaçak' futbol oynayan Ricardinho, Beşiktaş'ı taşıma rolünü bir türlü üstlenmedi. Dünya yıldızı iken PAF takıma düşmesi ve kovulacak noktaya gelmesi, ders alınacak futbolcu dramıdır. İnönü Stadı'nda yine Fenerbahçe'ye şampiyonluk yolu açan 2-1'lik yenilgiyle noktalanan umudun mucizeye kalması, 132 desibelle dünyanın bir numaralı taraftarı olan tribünleri bile zıvanadan çıkarttı, saha kapattıracak yabancı cisimler yağdırttı... Böyle bir hüzünlü son, Türkiye'nin en büyük kulübüne yakışmıyor! Bu kulüp, bu sonu hak etmiyor!